Darağacına Bile Bol Gelmiş Dizelersemptonik belirtileri cepkenimdeyken hüzün daha rüzgarla yüzümün arasındaydı turnusola ihtiyaç duymayan kırmızılar henüz kınında, dudaklar çakra keşif turlarında slalomdaydı nefasetine rezalet konmamıştı aşkın nefesi atıyordu daha henüz...! daha güller gülücükler okur vaktindeydi şairin karineleri detone muştulara değmemişti daha kalemi ayraç arası telli çalgı nağmeleri of araları vermiyordu daha yosma dolu fakirhanelere düşürmemişti daha benliğini hava kapalı olsa da, yağmur ,yağmura vurmuyordu henüz daha kendini...! haşlamaların eti azalmamıştı daha etsiz haşlamaların az sonra vakitleriydi güvercinler hala özgür uçan kuşlardı beynimde ıssız katmerleşmiş ıslak kahırlar daha el sallamıyorlardı trenlere...! kalburüstü sentaksı yitik nağmeler düşmüyordu yerlere talkım yemiş kulak gibi susmamıştı daha dilim mahmur da değildi tek de pencereme konan serçelerim muz kabuğuna basmıyordu daha cizvit üçlemesi imgelerim...! ters haroşa örmüyordum mesela daha sanrılarımı hayat ipimin hayati tehlike korkusu yoktu daha çarpmıyordum iki de bir! ileri geri açılabiliyordu! zaman sürgülü bir kapı değildi henüz hafızamda...! sağım solum enfarktüs filmlerinde tertemizdi ayaklarım sığıyordu kaplarına henüz vurmuyordu nasırlarımı en ucube silahlarıyla!... sonra mı? gittin!... ve kader... ve sen... hayat... tersim be hayat sana tersim işte doğuştan sağımdan okundu ezanım mesela solum(daki) fazla mesailerde bulundu! sağdan sola yazdın sen kaderimi! oysa ne araptım ne de bedevi! hiç bir zaman ne yazdığını ne de dilini anlamadım ki! hep kafa tuttum sana işte ondan soldan sağa yazdım hep ben de seni...! ışığı unutalı çok olmuş tufeyli düşler darağacına bile bol gelmiş teneşire yaslı dizeler ummanlardan medet uman gel ama gitmeler ve taammüden sevmelerime kapkara perdeler...! bak iyi bak sana neler vermişim neler? bir alacağın kaldı mı iyi bak! varsa eğer; borçlu gitmesin dört kolluda bu beden...! ToprağınSesi . |