şiircikmini mini bir kuş gelip pencereme konardı ben alamazdım onu içeriye çünkü içerisi daha soğuktu yedi cücem olmadı hiç pamuktan prenseste görmedim elma mı ? evet, onu bilirim. zehirlisini yemedim ama hayat zaten zehir tadında küçük kurbağa ile iyi dosttuk onun kuyruğu yoktu benimse düşlerim pembe rengi ilk pamuk şekerde gördüm öğrendim ki her güzel şey çabuk bitiyor şeker bitti ahşap bir saptı geriye kalan gördüğüm tüm rüyalar talan dönme dolaba bindim sonra gördüm ki hayat gibi birşey ışıklarının büyüsüne kapılıp biniyorsun en tepede ise inmek istiyorsun oysa senin elinde değil ki! hey makinist durdur şu lanet şeyi! sonra okullu olup sınıfları doldurduk çokta sevinçli değildim aslında sol elimde diye kalem yediğim ilk tokatın izi yüzümde hala halbuki yüreğime yakın tutmuştum kalemi ne anlar ki hoca o yaşta ettiğim kelamı yıllar takıldı peşi sıra birbiri ardına eskittik artık zamanı peki, büyüdüm mü? işte o muamma çocukluğum dudağımda dikiş izim sol yanağımdaki çukurum Gülay Bulut |
KEŞKE AH KEŞKE ;
HEP AFACANLIĞIMIZDAN KALAN İZLERİ İLE ANIMSASAK ÇOCUKLUĞUMUZU
YÜREĞİNİZE SAĞLIK ŞU MISRALAR İSE BENDE ŞİİRİNİZDEN KAZINANLAR OLARAK KALIYOR:
çocukluğum
dudağımda dikiş izim
sol yanağımdaki çukurum