MÜFLİS YÜREK
Ne desem kar etmez, ne etsem, boşa
Kelam’ın bittiği yermiş burası Söz güzel olup da gitse de hoşa Un’u ipe çoktan sermiş burası Yürekte kurulu mizandır bu hal Baharı tatmamış hazandır bu hal Kalem tutup satır yazandır bu hal Toz duman harmana yermiş burası Üç öğün aş olmuş sitem dediğin Nimet sanırsın ya, derttir yediğin Sen yama yaptıkça, büyür gediğin Ok’u tutan yayı germiş burası Tepeden nazar et ahvale bir yol Ahtapot misali uzanmış kol, kol Yumurtadan geçtim!.. Ne kafes ne fol Beş para etmeze vermiş burası Yeri dardır gönlün, sığmaz kendine Dalga dalga kükrer, vurur bendine Başı düşer ama, asaletine, Damla damla akan ter’miş burası Bir yaman hülyadır “sevdaya duçar” Her kim duçar olsa, menzile uçar Ya; zirveyi tutar, ya; halden naçar Niceyi sırt üstü sermiş burası Tatmak mümkün aşkı, tarif “imkânsız” Aklıselim değil, tutar zamansız Bir keser ki yerden, hem de amansız “Haydi, geçmiş olsun” dermiş burası Pek ızdırap verir bu yol, yolcuya Hiç mihneti yoktur yolun hancıya Misafir olanın, “Bitmez sancıya, Müptela olduğu” yermiş burası Yürek müflis, harap, hüsran ve hayal Boş yere konuşur “Beşer-i maval” Azap aşka dair ve “bitmez zeval” Bir derin sükûta ermiş burası “Kadir ALBAYRAK” |