Esrik Masallar I
-Alpay’a ve Ahmet’e-
şarkımızın içinden geçti hülyalı keman taksimi bize müsaade ey şehir ateşini yaktık kederimizin. çıkınımızda ki mektuplar zıvanadan çıkıyor sıraya bindiriyoruz hayal kırıklıklarını, titremesi arttıkça gözbebeklerimizin bilincimiz temiz çarşaflara sarılıyor. uzun uzun hikâyeler soyunduğunda gece; dumanlı bir yol yılana benzer, ellerimiz yaralı birer dize ve kentin ışıkları amansız kanser. iç çekiyoruz anaforundan denizin dibine. anlamsız geliyor kağıt anlamsız gidiyor kalem, bu ızdırap, kanayan yara, derin çatlak, ağrılı travma, az-çok sesli ağıt, ve sessiz elem. peltek bir dile kurulur gibi cümlemiz hayat bizi saçımızın ak yanından kendine bağlar. şşşşştt! sisli keman sesleri gözlerimizi fısıldadık yum sözlerini ! hep kelebeklerden makas alacak değiliz ya; yağmura dön yüzünü /çünkü yalnızlar ağladıkça mutlu olur sonbahar... |
içli bir iç çekiş tutundu serçenin kanadındaki kırık gülümsemeye
ve şiir okudum teşekkürler şair:)