GÜLDEN OLSUN ÖLÜMÜMİzim kaldı mı söyle, gezindiğim yerlerde ? Kalmadıysa çok yazık, kapanırken son perde. Çağlayıp akar iken, bir kavalın sesinde, Göz izimde mi yoktur, bir güzel gamzesinde ? Yad ayaklar basmasın, kalmasın ayak izim, Bunca varlık içinde, nasıl da kimsesizim... Kuru dallar taşırken, harlanan ocaklara, Nasıl hasret kalınır, sıcacık kucaklara ? Seslendim dağdan dağa, duymadın feryadımı, İçin titremedi mi, unuturken adımı ? Seni sayıklıyorken, tükenen nefesim de ; Issız koyakların da, kalmadı mı sesim de ? Bir zalim fazla gelir, yetermiş tek zalimlik, Açtın derinlerimde, kapanmaz kara delik ! Bari rahat uyusam, gelecek son uykuyla, Yıka kirpiklerimi, getir de gül suyuyla. En deli özlemim de, uzak düşerken sıla, Zalimlik yakışsa da, cimri değildin asla. Salınıyor bak güneş, nasıl yere inerken, Seni gül tarlasında görmüşler gezinirken. Veda kıyametinde, giderken yana yana, En kızılından olsun, bir gonca kopar bana . Nasıl sarhoş olurum, yanılıp, açılırsa ; Kıskanırım bilirsin, dört yana saçılırsa... Kime ne, zalim olsun, bu yalnız benim gülüm; Sen getir de yeter ki, gülden olsun ölümüm. Hayrettin YAZICI |
Tebriklerimle,selamlar...