AFFETTİKLERİNİ UNUTAMAYANLARA...
Şiiri okurken fon dinlemek isteyenlere:
www.metacafe.com/watch/2748155/farid_farjad_golha_bir_istanbul_masali/ -Rüyalarında ve Bilinçaltarında Hesaplaşmaları bitmeyenler’e... ve kalbimin altına omuzlarını koyan Ömer’im le Tuba’ma... *** *** *** 1) Onlar beni çarptılar kalbime bölündüm kendimden yüzler (c) e Durdum Kaldırdım kaşlarımı Yırtılmış gözlerimle baktım yüzlerine; hayatlarına dokunduklarım ben doğarken! Ve kendimi tükürdüm suratlarına! O gün bu gündür biraz sokak, biraz kavga, biraz öfkenin, ve İnanmaların şiiriyim. “ Tam yola çıkacakken ah bu çocuk nereye kaybolur bilmem ”lerin telaşında Ben evlerin arkasında kendine sarılan, derenin kenarında oynayarak büyüyen Daha yeni giydirdim a oğlum,şu dizlerinin haline bak’ maların suçlusu… *** ah ben: yaralarından havalanan kuşları görüp acılarından helallik dileyen! bir türküydü kalbim, yetmiş milletin ağzında söylenen ben: dilinde yetmiş halk duası... Herkesin rabbi adına, bunca : amin! İtiraz: ey varlığın ve yokluğun sahibi! İtiraz yoksa kabul nedir ki? Ben yoksam İtiraz nedir? Ölümdür bu! Ölüm! İtirazdan beni ayıran her: kabul! D/ uyuyor musunuz? Hayır! Ben yaşamak istiyorum: ElbiselertoplamakbütünüşüyenlereAnnelertoplamakbütünyetimlereYetimlertoplamakbütünannelere Varlığım!: tüm anlaşılmamışlara Armağan Olsun! 2) Hepimizin bir yumak olduğunu öğrendim baka baka gözlerime Yumağı çözdüğümüzde ipin ucu kimden çıkarsa o insandan açıldığımızı yaşama O insanı halletmeden hiçbir insanı halledemediğimizi… O insanı bağışlamadan bağışlayamadığımızı kendimizde. Çok yumaklar çözdüm, aşkları başkalarında kalan... Başkasının hayatına kendisini asan.. Öyleki ağlarken gözleri yerine ağzını silen yanılsamalar…. Topladım kardeşlerimi Dedim bu yumak anne’dir. Çözecez ve ucunun kimden çıktığını bulacaz Çözdük, çözdük , çözdük…Ah hepsi babalarından çıktı! İpin ucu, kızken konuşamadıkları babalarından en çok ağladıkları o sessiz odalarda… Bu yumak da babadır! "Çözecez ve ucunun kimden çıktığını bulacaz" Kaç yerden koparılmış, bağlanmış,koparılmış,bağlanmış, düğümlerle dolu… Çözdük..Çözdük…Çözdük…Ah hepsi evlatlarından çıktı! İpin ucu, meraklı gözlerle dünyaya en yukarıdan bakılan babaların omuzlarında… Meğer yüzleşmek, yüzünü parçalamakmış,onca yıldan sonra Unutmuş gibi Aklından silinmiş gitmiş gibiyken bile her rüyanda yeniden zihnine kazılan hesaplaşamamışlıklar! Değil mi seni bunca yıpratan? Değil mi seni böylesi dağıtan? Sanırmısın alırsan öcünü biter! Bitmez gözüm bitmez! Pis bir anlamsızlık kalır geriye. Gündüzleri herkese " Gömdüm, unuttum " dediğin mezarların yakasındaysa geceleri ellerin! "Soracam hesabını bir bir " diyorsan, onca zamandan sonra halâ " Bana ne yaptıklarını şimdi daha iyi anlıyorum " diyorsan Mezarlar seni de ölüme davet etmeden açar mı sanıyorsun mahkemesini yüzleşmenin! Yaşayanlar ölülerle hesaplaşamaz! Unuttukların hala sen de yaşıyorlarsa kimse ölmemiştir sende, bunu böyle bil! Yüzleşmek bu yüzden yüzünü parçalamaktır! Gömdüklerinin mezarlarını hakem yaparsan aranda! Rüyalarında hep kaybolduğunu, ve dönemediğini geriye Unuttum dediğin kim varsa: kendini ona ağlarken bulursun uyandığında! " Ama benim ipimin ucu mezarlardan çıkıyor " diyen İpin ucunu bırak! Yumağına sarıl. Yüreğinin yumağına… Varsa evine…eşine…ve sofrana… Balkona fesleğen eken yaşlılara sor, “sabah” ne demek? Sabah: en çok senin gözlerin demek, anlıyor musun? 3) Anlamıyorsan, evden çıkarken neden bakıyorsun aynalara! Yakan düzgün saçın derli olsa ne olur, Ey ruhu yüz bin yerden dağınık olan! Ey çocukluğu bütün akrabalarının yanında hiç büyümemiş öylece onlarda kalan! Ey aşkı ve kalbi her seferinde ayrılık olan! Neden bakıyorsun aynalara? Hangi dünyalar seni avutacak sanırsın? birgün ansızın bir ilham ile: tuttum Ömer’in ellerinden birlikte büyüyelim abim, al Tuğba’yı da… ben de saçlarımı sarkıttım ruhlarına… -"ruhunu kaybedersen saçlarım kopar kökünden saçlarımı çekme kardeşim! Ruhunu çekme! Çok Acır sonra!" kardeşlerim yüzüme bakarak kapattı yırtıklarımı… yüzünde ayrılığın, ihanetin ve şaşırmanın gölgelerini taşıyan herkesi basarken bağrıma bu dedim benim hikayem: öyleyse, " Merhaba " lardan başlasın Kalbim Atmaya 4) Merhaba Ey kendine yabancılaşarak tanıştığımız hayatlar Ey yolumuzun yüzlerinden geçerken vurulduklarımız… Ey büyürken küçüldüğümüz zamanlar Merhaba! Şöyle Söyle kendine: “ Dağıtmışken böyle kendimi herkese Sanmıştım ki meğer ne çok tanıdığım var! Değilmiş! Ne kadar çok yüzde yabancılaşmışım meğer, ne kadar çok köze tutmuşum bu külü! Kutsal Kitaplar güllerle beslenmez! Gülleri Yumaklar besler" Ucu annede babada ve çocukta olan yumaklar!” Bir parça da o çok ama çok severken Hani annen gibi, kardeşin gibi,evladın gibi severken , Nasıl olduysa: gidiveren de , ah! KAYIPKENTLİ / 06:00 Kıztaşı-İstanbul! 06.03.2010 |