ŞİİR-İ SİNGöğsündeki kanın üzerine kelimelerimi bıraksam Kara deltaların tabutu üstünde kımıldasa böcekleri vahşetin Sen ölürken ve gülerken yıldızlar ülkesinden hallerine Senden korkarlar hâlâ Sanırlar ki kurşunlar susturur adının kutsallığını Gözlerindeki anlamı da öldü sayarlar sen giderken Oysa Uğur ’dur artık bütün doğacak çocukların adı Minik ellerin termosun bombasında çığlık olur yarınlara Annenin sana diktiği pazen pijamanın desenleri kanlanınca Bir iki üç dört beş altı yedi oldu renkleri dünyanın Terliklerin havaya savrulurken bacağınla beraber Bilmediler, Mizgin ’in kolunun boğacağını boğazlarını O yerde kıvrılıp can çekişen halinden Nice gözler kanlandı ardından Hastane koridorlarında Enes öldü Kurşunun kalbinde parçalanış sesini duydu Kulağı sağır olmayanlar Ve sağırlar hâlâ korkar senden Seyfi ‘ye hediye edilen dipçik Psişik nefrete yasladı dilini Karartılmış darbe seanslarıyla çığlık çığlığa Susturulmaya değil yok edilmeye çalışılmış Bir rengin yeryüzü cehenneminden Kurtarabilseydim seni Seyfi ! İki iri siyah göze havan topu değdi Değil nazardan değil havadan Doğru bir yanlışlıkla yakından Kof kuvvetin birlik sinemasından Ah çocuk Ceylanım ! Metelik etmez bedenin vahşi batıda Etmez ellerinin üstündeki derin damarları Barışa uzanan o annenin* İntikam duygusundan mahrum bıraktığı yüreği Artık kimse ölmesin fedakârlığında Titrerken kılıç kirpikleri Etmez bir eder tüm yaşlı gözlerin Kırılmalık tezgâhlarından kan damlayan Koğuşu bol ranzalı, basık bir avludan İki adet zeytinle acıkan Parmaklıkların arkasında büyüyen çocuklar Bir sayfayı aşar isimleriniz ** Bir tarihi işler yüzleriniz Utancın kaç tonu varsa Sizi koruyamamanın ağırlığınca kırılır kemiklerim Batar yüreğime, zihnime Ama yine de vazgeçmem kendimden Turuncu bir sabaha açtırmak için gözlerinizi *Ceylan Önkol’un annesi **TMK yasasınca taş attığı iddia edilen, tutuklu ve tutuksuz yargılanan dört bin (4000) çocuk. Roda UYANIK Not:Koridor Edebiyat Dergisi Ocak Sayısında Yayınlandı. Resim, Firuz Kutal’a aittir... |