NEREYE BABA
Sene iki bin beş Nisanın üçü
Daha tanışmadan nereye baba Mevlam bağışlaya günahı suçu Daha konuşmadan nereye baba Öpem dedim öpemedim elini Başına toplandı oğlu gelini Üzgün kodun çiçeğini gülünü Daha görüşmeden nereye baba Ani gidişinle azdı yaralar İlknur bacım için için kan ağlar Müveddet anacım giydi karalar Daha kaynaşmadan nereye baba Ufuk kardaşımın balı babası Biricik bacımın gülü babası Karaca oğlunun dalı babası Daha buluşmadan nereye baba Yaralarım derin sızılar acım Yetmedi feleğe burada gücüm Ala göz yaşına ben ölem bacım Daha söyleşmeden nereye baba Ömrümde demedim kimseye baba Oğlun karındaşım gül kızın aba Nice gittin şimdi kara toprağa Daha ağlaşmadan nereye baba Ne etsek neylesek yoktur faydası Bahaneler çoktur bitmiş vadesi Cenk ile Aysunun tombiş dedesi Daha gülüşmeden nereye baba Yanıyor içimde hasret ateşi Müveddet anamın Kemali eşi Keşan toprağının can eniştesi Daha anlaşmadan nereye baba Mağlup oldum yenemedim kaderi Bir gece yarısı aldım haberi Aydının Cananın kayınpederi Daha bilişmeden nereye baba Yüce Allah ede rahmeti gani Temeli böyledir dünyası fani Ebedi yaşayan var ise hani Daha ilişmeden nereye baba Muhammet Mustafa şefaat ede İmam Musa ceddim imdada gele Evliya enbiya yardım eyleye Daha danışmadan nereye baba Giysisi dolapta asılı kaldı Sevgisi yürekte basılı kaldı Resimler albümde küsülü kaldı Daha karışmadan nereye baba Firdevs cennetleri ola mekanın Yüceye kurula mevkin makamın Yürüye devranın sözün ahkamın Daha alışmadan nereye baba Dedesultan oğlun böylece dedi Yüreğini döktü kelime dizdi Sohbet masasında iki kadehi Daha tokuşmadan nereye baba 04.04.2005 |