AYAZDA BİR ÇİÇEK
Yine aylardan Eylül
Mevsim kışa dönüyordu habersizce Sesinin ayazına takılıyordu düşlerim Yüzükoyun kapaklanıyordum yerlere Bir cadde uzanıyordu önüm sıra Islak kaldırımlarla çarpışıyorken bakışlarım Ayak seslerin yankılanıyordu ömrümün duvarlarında Boş bir çerçeveden sarkıyordu, geçmiş günlerim Kızıl akşamlarla yer değiştiriyordu tan yeri Ve Kanadı kırık serçeler düşüyordu kapımın önüne Çığlık çığlığa haykırıyordu Zaman denilen utanmaz Uğultusuna karışıyordu yine herşey Menzili belirsiz bir tren geçiyordu sol yanımdan İniltiler arasında Yanık bir türkü yükseliyordu Hükmümü geçiremediğim dağlar ötesinden Ayaz gecelerde buluyordum kendimi Çivisi çıkmış sabahlara kilitliyordum Şafağın matemini Mecalsiz kalıyordum gölgemi kovalamaktan Ökseye tutulmuş kuşlar gibi Delicesine çırpınıyordu Dilimin ucuna gelip de söyleyemediklerim Oysa Gelişin gibi ani gidişlerinin hüsranıyla Komşu bahçelerinden Erik çalan çocuklar gibi Nasıl da korkuyla titriyordu yüreğim Bilemezsin Gün ortasında batıyordu güneş birdenbire Göz ucu sevmeleri topluyordum Ellerim titreyerek Fersah fersah Uzak diyarlardan geliyordu haramiler Eşkiya ininde buluyordum kendimi Ellerim, ayaklarım bağlanmış bir şekilde Çakallar sofrasında kalakalmış bir kadın Alabildiğine hıçkırıyordu gözbebeklerimde Ve Yavaş yavaş soluyordu gözümün feri İçimde bir yerlerde Sancılı gece depremleri Yüreğim Ayazda kalmış bir çiçek gibiydi Eylül GÖKDEMİR/Asimaral... 01.01.2010 |
yine şiir tadında bir şiir.
kutlarım, saygı ve selam ile.