armağanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ’içinde sen geçen hiç bir cümle ayrık yazılamaz artık alfabemde
tahammülüm yok senden bir an bile uzak düşmeye’ ’ışığıma’ baharına ayaz vurmuş nazlı bir eylül sabahıydı üşümüştü düşlerim gülüşlerim solgun kırıkları batıyordu ellerime herşeyden vazgeçmişliğimin üstelik mevsimlerden de hazan cemreler bile düşmekten usanmışken bir mucizeydi gelişin tesadüf değildi elbet şiirin içinde bulmam yüzünü mısra mısra örtünürdük her dizeyi hece hece cıkarırdık içimizden bizi hayat acımasız belki ama adaletsiz değildi ne demişti usta "unutma! ağladığın kadar güleceksin!" yaklaşmışken yolun yarısına tebessümdü sadece yüzümdeki ’sen gelene kadar’ ve miladımdır gelişin şimdi ağız dolusu gülüşlerim var ondokuz şubat aylardan kış kar kıyamet bir benim, bir de annnenin yüreğindeki kuşlar kanat çırpar çehremizde dolunay kutlanır içimizde gelişine bayramlar doğduğun günün şerefine Sezen söyler bir de fondan... "hediye gibi geldin hoşgeldin seyirlik değil ömürlük olsun dilerim bu defa bu son olsun seyirlik değil ömürlük olsun bir yastıkta nasip olsun" iyi ki doğdun sevgili ömrüm yanında son bulsun iyi ki geldin sevgili yarınlar bizimle olsun ’s e n i s e v i y o r u m’ Gülay Bulut |