...sen/...bana gelmek için gittin V - Gece YanığıBiz ayrılığa sus payı yalnızlıklar düşürdük, gittiğin günden beri kaç gün geçti? artık saymıyorum saplanan bıçağı yüreğimden çekmek gibi yokluğun. vazgeçtim sensizliğe öykünmekten geleceğini düşünüp masalımızı yazıyorum pembe panjurlarımız oluyor ve yeşil çatılı evimiz bahçesinde bir de cins köpeğimiz meyve ağaçlarımız oluyor her bahar çiçeğe duran çardaksa çoktan hazır sarmaşıkların gölgesinde ahşap kokuyor kapıdan girdiğinde bilirmisin? bilmem? bana en çok babamı hatırlatır bu koku ya da bilme istemem! kırmızı koltuğumuzda akrebin yelkovanı ne hızla takip ettiğine aldırmadan sohbetler ediyoruz bazen uzun uzun susup sessizliği dinliyoruz ah! sessizlik ne çok şey anlatır mesela seni ne kadar çok sevdiğimi fısıldar kulağına söylemezsin anlarım dudağındaki tebessümden tanırım gün ağarır gece olur mevsimler geçer iklim değişir ömür dediğin nedir? sona geldiğimizde yine o kırmızı koltukta sessizliği dinlerken tanıdık bir tebessüm ilişse gözümün ucuna varlığına şükrederim yaşadığımız her gün adına dedim ya artık yokluğunun kaç gün ettiğini saymıyorum sessizce günlerin seni bana getirmesini bekliyorum ve tüm imgelerim üzerine yemin ederim ki s e n i s e v i y o r u m Gülay Bulut |
bakmayacak gözlerim başka bir göze
elimin değdiği ten senin haricinde olmayacak
düşmeyecek geceme başka hayaller
söz
seni son bıraktığımdaki gibi hala yüreğim
ölmedim ki değişeyim
harika ötesiydi...kocaman kutladım :)