Leyla Üç Salkım Ay Işığıydı
Şubat en delikanlı yağmurlarıyla geldi
En acı haberleri bıraktı kapısına Oturaksız filler çekerek Terine saklanmış uyurken Çarmıh niyetine Çaktılar o’nu Kutup yıldızına Sırra kadem bastı Leyla Şehirde kimsenin haberi yok Eyvah..! Eyvah ki Leyla gitti Yollar yaptı yapacağını Düşürdü serçe Gözündeki kristal gülü Sufi’nin çalacak neyi Tarihin yazacak kalemi Diriliğinin aşka seğirmesi bitti Döşümde çıldırır şimdi Parçalanmış ayaklarıyla Şehirlere eğreti bir mecnun Soprano vurulur sahnede Son yerli ölünce anlaşılır Belki bir mavi derili Çöl bittiiiiiiii..! Deyince Aman ha..! Mecnun aman ha..! Dudakların dökülmesin sokaklara Öğren artık kendi ağzını öpmeyi Ve anla Leyla’sızlık en keskin bıçak Sen serapların adamıydın oysa Leyla üç salkım ay ışığıydı Yağmur zeytin şarabı Nereden bilecektin Yırtılacak şah damarın Leyla gidecek Ve çöl bitecek Sürdüler seni dualarından Köpekler kadar yalnız Şehirler kadar kalabalık Çocuklar kadar cesur Serçeler kadar ürkek Oysa sana ne yakışmıştı çöl Ne yakışmıştı İman ve umut Şimdi diyorlar ki; Biraz sinemaya git Ve yüreğini kurut Eyvah..! Eyvah! Mecnun Sen dans etmeyi de bilmezsin şimdi Korkunca ıslık çalmayı da Yakışmaz kravatlar boynuna Evrakların adamı değilsin sen Bu kalabalıklar seni yutar şimdi Bu evham Bu kuşku Sırra kadem bastı Leyla Şehirde kimsenin haberi yok Geç de olsa öğrendi Mecnun Her yer yürünebilir değildir Bir çöl kuşuna Deniz anlamsız gelebilir Şimdi irkil ve sarıl kendine üşüme Birazdan Sıcak çorba yapar hayalin Hadi ıslanma içeri gir der bir ses Zaten yok şarkılarda ağlamak Nöbette uyumak da yasak Sırra kadem bastı Leyla Şehirde kimsenin haberi yok |
En acı haberleri bıraktı kapısına
"Oturaksız filler çekerek
Terine saklanmış uyurken
Çarmıh niyetine
Çaktılar o’nu
Kutup yıldızına
Sırra kadem bastı Leyla
Şehirde kimsenin haberi yok"
İmgelemler çok orjinal. Sesiniz de şiire mükemmel bir uyum sağlamış. Vurgular çok iyi. Gerçekten çok beğendim