ENKAZ
I
Çalkalayınca yeryüzü bağrını Durdu zembereği boşalan saat Birbirine karıştı hayır ve şer Beş yüz yıl bekleyen mahşer Demir, beton ve kan Vurunca uykusundan Hırsına gömüldü insan Bir yanı melek Bir yanı şeytan Aşk yok, umut yok, kavga yok Ölüm sadece rakam Saya saya Toplaya toplaya Çıkarıp Böle böle Soysuz hesapları Kalbimin yanına kuruldu Can pazarı Ne çok acı Ne çok çığlık Siren sesleri arasında Ne çok sıradanlaştı II Enkazın altı nefes nefes daralırken Üzerinde üç film birden Rengarenk bir sürü balon “Show must go on” Annelerinin gözyaşına saklandı Binlerce çocuk Binlerce masum Kaçmak için kabuslarından Gitardan Piyanodan Cesetlerimiz üzerinde Dans eden soytarıdan Korkunç kuklalardan III Biz sustuk Telgrafın tellerini kurşunlayan Erdem’in Gül yetiştiren Rasim’in Maraş’ta dili çözülen Nuri’nin Bahaettin’in, Alaaddin’in Hatırına biz sustuk Yıkıntıları arasında Ceset ceset ararken Kadim şehirlerin Şiirden süvarilerini Adaleti sahibine bıraktık Çocuklar üşümesin diye Gizlice sevinen Nefreti duymamak için Kulaklarımıza dualar Gözlerimize “LaTahzen İnnallahe Meana” Yazıp sustuk Binlerimiz On binlerimiz Yüz binlerimiz El ele Can cana Yan yana “Orada kimse var mı?” diye sorana Buradayız diyoruz hala Enkazın altında kalan sadece değil insan Baş gövde değil Kol bacak değil Asıl kalan Vicdan Vicdan Vicdan Şahan Çoker /Mart 2023 |
Acılarına dostça bir kelâm derem
Bizi candan vurdu bu ani deprem
Ne eskiler kaldı, ne yeni umut
Yıkılıp moloza dönen binayı
Hazindir pek anda, sönen yuvayı
Günlerce soğukta kalan babayı
Ne eskiler kaldı ne yeni umut
Minik yüzü toza buza bulanmış
Tertemiz yüreği Rabb'ine varmış
Ölüm güzelliğe hiç yakışmamış
Ne eskiler kaldı ne yeni umut
Bu ne afet hıfzet aman Yarabbim
Gerçek kulluk yolu göster Yarabbim
Sayılı sıralı ölüm nasip et
Ne eskiler kaldı ne yeni umut
Uzun zaman oldu görüşmeyeli
Şahan Abim nasıl soruşmayalı
Kırık mısralarla dolmuş Şiirin
İki mısra kırıp bölüşmeyeli
Kadim Dostum
Şahan Çoker
Allah razı olsun.
Çok saygımla Üstadım.