EY OĞUL
Ey OĞUL! ey Oğulcan ...
Sapan korkusu yüzünden uçmayı bıraktı dediler arkandan İnanmadım ... Duyduklarım Saka Olsun en kötüsünden istedim Yalan, iftira Olsun Ya da ... Asmamış say gözlerine özgürlük türküleri Ve kirpiğine Yıldız düğümlediğimi Unut gitsin ... Senin baban daha on beşine basmamıştı Boğazına kadar aska batıp Karanlığa Tetik düşürdüğü Gece Ve Annen ... Kundağına Güneş istiflerken yakmıştı ellerini Elleri paramparça... Ayağı zincirli Bedeni yara bere Ve öylece Sürüdüler saçlarından tutup Oysa nasil da bahar kokardı Elvan Elvan ... Nasılda çiçek ... Ey! OĞUL ey! oğulcan ... Daha sen ana rahmine düşmüş zerre bile değildin Karabasanlar düşlerinin izini sürüp ... Uçurtmanın kuyruğunu kestikleri Gün Ben; Aynı günün akşamı öğrendim Mısralarıma Kurşun döşeyip Mavzerimi çapraz asmayı Çünkü senin kara gözlerinden öpmüş Denizler taşırmıştım Köpük Köpük Ve celladı kulaklarından asmıştık darağacına Üstelik sen de bütün çocukllar gibi Uçari ruhluydun bir parça Ve Hayal kurmayı unutmadan büyümeliydi İçindeki Komfiçyüs Ah Çocuk ... ah içimde ki iç... Çeliğine Çifte Nehir bağladım diye Adım dik başlı Adım çapulsuz Adım kara liste Oysa nasıl da Anadolu kokardı ellerim Nasılda Toprak. Ey! OĞUL ey oğulcan ... Hangi Köle pazarında sattın da gamzelerini Gülüşün düşer avuçlarıma Darmadağın ... Ayakkabım yok diye utanıp Yürümekten vazgeçseydi karınca Nemrut’un yaktığı Ateş İbrahim, i çiğnemeden yutar da Dinmezdi öfkesi ... Sen sen ol ... Alın teri ile kazanılmış olsun bir lokma ekmeğin Ve mahallenin öksüzü ile bölüşürken enselen Koy ardından eşkıya Koy ardından deli Koy ardından biraz da aşırıydı desinler sen üzülme Bilirim, nasıl da insan kokar deli kanın Nasılda sevda... |