DÖN GELBu gece uzun bana gönül yorgun düş yorgun Hüznümü yaslayacak omuz ararım dön gel! En sivri heceleri şakağıma dayayıp Kalemimle aklımı bir bir tararım dön gel! Sanırsın uygun adım dağlar yürür içimde Sanırsın derya akar çağlar yürür içimde Yüreğimin ecesi ağlar yürür içimde Bu gece ben kendimden terkim, firarım dön gel! Aklım itiraz etse’ sus’ Diyor sol tarafım Say ki düşümle gerçek arasında Araf’ım Belki paha biçilmez mala malik sarrafım Kaf dağında şiirden bir üs kurarım dön gel! Ben senin yüreğine kesmişken biletimi Belki davetsiz derdim mazur gör bu yetimi Kaç ağıtla süslesem çocukça niyetimi Gönül kütüphanemde hece yorarım dön gel! Belki geç kalışımdır boğazıma dizilen Sorma kirpiklerime kaç ayet var çözülen Levh-i mahfuzdan düşüp anlımıza yazılan Kartları son bir umut tekrar kararım dön gel! Göğün eteklerinden düştüm avuçlarına Heybemi saçıp döktüm o kırçıl saçlarına Bir yol düşürdüm eğil, sor parmak uçlarına Yoluna Musa oldum deniz yararım dön gel! Sen ki! Kayıp bir mektup pula küs, adrese küs Hiç bozulmadan kalmış gamzelerinde ki süs Sen üzeri mühürlü bin senelik papirüs Kanayan her hücreni baştan sararım dön gel! |
selamlar