AKILSIZ BEYİNLERDE
Hamallık yapan milyonlarca insanın çilesi
Esir edilmiş, aldığı üç beş kuruşa nefesi, İsrail Oğullarının Firavun’a karşı mücadelesi, Özgürlüğü boğmuştu, Firavun’un müdahalesi. Zulümden kurtulmak ha! Şöyle dursun, Sözünü bile yapamıyorlardı bunun. Firavun’un karşısında itaat ibâdete dönüşür, Senin hakkını zalimler acımasızca bölüşür. Dünyamızda, ibâdetle isyan olmuş karışık, Müslüman bulamıyorsun birbiriyle barışık. Maddi felsefenin eteğinde büyüyen gençlik, Kalmamış ruhunda gezen samimi bir dinçlik. Kumar, uyuşturucu, alkol ve diğerleri, Bataklığa saplamıştır beyhude gençleri. Kölelik çukuruna şuursuzca hızla koşan, Daha çok sürünecektir başını kaldırmadan. Yalanların doğru gösterildiği bir yerde, Doğrular tutsaktır düşüncesiz beyinlerde. Kârlar, zararları kapatmak için olmuş kanun, Arkadaş söyle bana! Neresi doğrudur bunun? Düşüncelerin kesik olduğu bir yerde, İnsanların birbirlerinden kaçtığı yerde, Amellerin bitik olduğunu göreceksin Ve bu hak davada yalnız yürüyeceksin. Çöllerde serap avına çıkmak, Koşmak! Durmadan koşmak, Su var diye daima kendini avutmak, Kendi teriyle susuzluğunu uyutmak, Unutma! Ter biterse sen de bitersin, Düşüncen biterse sen de bitersin, Hayallerin biterse sen de bitersin, Uçsuz bucaksız çöllerde erir gidersin. Hak, adâlet terazisini arar durursun, Hak diye zulmün çarkına oturursun, Dişliler ezmek için hazırdır karşında, Havada kapmak için bekler arşında, Biri kapar, diğeri açar da gözünü, Sana söylettirmez, doğru sözünü. İnsan haklarından iştahla bahsederler, Seni aldatıp şeytanın yolundan giderler. Kundaktaki bebekle delikanlıyı güreştirirler, Yetimin hakkını alıp zenginlere bölüştürürler. Vahşi hayvanla insanı arenada vuruştururlar, Kurt ile kuzuyu acımasızca boğuştururlar. Timsahların önüne masum insanları atarlar, Mazlumları parçalayıp kahkahayla yutarlar. Kadınla erkeği birbirine düşürerek ayırırlar, İnsan hakları budur diye zalimi kayırırlar. İnsanları daima derin bir uykuya sokarlar, Güneşleri kaybolup tuzları bitti mi kokarlar. Siz rüyanızda, özgür olun diye uyuturlar, Sizin neslinizi alıp köle olarak büyütürler. Düşüncelerinizi rüyanızda büyütün derler, Bakın biz, size hiç karışıyor muyuz? Derler. Unutma! Tilki tavuğu çok mu desem çok sever Ve sayıklayarak masum avı için şöyle der: Nerde bir tavuk gördünse derhal yolunmalı, Yumurtaları duvarlara acımasızca çalınmalı, Yavru civcivler, hemen mideye indirilmeli, Sesi yüksek çıkanlar eşeğe ters bindirilmeli… Yabancılaşma! Tarihine ve medeniyetine, Güvenme seni oyuncağa benzeten servetine. Öz benliğinden gençlik tek tek kopuyor, Tuzaklarsa sinsice sarmalayıp öpüyor. İnsanların köleliği kabul ettiği bir yerde, Yalanlar doğru olacaktır akılsız beyinlerde. 31 Mayıs 1992 Konya |
Esir edilmiş, aldığı üç beş kuruşa
NE KADAR DOĞRU CÜMLELER SADECE HAMALLIK YAPANLAR DEĞİL ELBET ESİR OLAN ÜÇ BEŞ KURUŞA