BANLİYÖ SEFASI
-Bir zamanların cefası
Yavrucak ‘anne’ dedi ‘Anne baksana bana.!’ Annesi öfkelendi: ‘Sesleniver babana.! İğne at yere düşmez şu kalabalığa bak Kaç cins insan ararsın.. bey –beyefendi.. ahmak Hepsi de er kişidir yetecek gücüm mü var Bey, seslensen de bana birazcık yer açsalar’ Bu müthiş hengâmede kim duyar ki sesini Kadın aradı beyi, çocuk da annesini.. Babası; ‘Çocuk.!’ Dedi.. ‘Çocuğun canı yandı.!’ Baba hamiyetiyle sağa sola çullandı Önünde birkaç kişi ‘hoopp!’ dediler ‘yavaş ol!’ Hem şu çocuğu sustur.. yoksa yersin kafa-kol.!’ Adam; Lâ havle çekti, ‘bu millete ne oldu Çocuk bizim, dert bizim hem şurada kayboldu.!’ Ne umursamaz millet diyeceği bir anda Bir baktı ki çocuğu birinin kucağında Çocuğu kucaklayan altmışlık bir ihtiyar Çok hırslı.. ağlayacak şöyle bir dokunsalar ‘Tövbe Yarabbi.!’ dedi ‘bunlar mı senin kulun Farkında değiller mi şurda ne olduğunun.. Ölsen gitsen yardıma koşanın olmayacak Bayılıp ezildiğin yanına kâr kalacak.!’ Çocuğu kaptı yerden yukarıya kaldırdı Can havliyle, öfkeyle sağa-sola saldırdı Birkaç kişi üzüldü adamın çabasına Birkaç kişi de güldü adamın çabasına.. Güneş İstasyonu’nda karıştı tren gene İhtiyar ile çocuk veda etti trene Palas pandıras birden dışarı itildiler ..Ve anne çığlık attı: ‘İhtiyar yavrumu ver..!’ Ama çok geçti artık banliyö yürümüştü Anne heyecanından bayılıp yere düştü Babanın etrafına dalgacılar üşüştü.. |