Alaca Karanlık Türküleri (II)
Karanlıklara ve çaldıkları çocuklarıma manifestomdur
1 İçimde bir yılan kıpraşıyor, ince bir zehir Aha! tam şurama çörekleniyor engerek Anlıyorum ihtilale beş kala gülüm Anasını emmekten sıkılan çocuklar Ağzı süslü amcalara koşmuşlar Amcalar kafalarını kazıyor gülerek Ellerinde eroin ve ihanet Esvaplarında şeytani bir duruş Sanki Leyla’yı öldürerek Aşka bahane olacak bu susuş 2 Kardeşlerimi boğdururken gördüm sizi Eşgalinizi iyi tanırım bayım Siz de beni ellerimden tanırsınız Tabutluklarda çürüttüğünüz tenimin kokusundan Ankara’nın ortasındaki mezbahadan Mamak’tan, Diyarbakır zindanlarından Maraş’tan, Çorum’dan Sivas’tan, Başbağlar’dan tanırsınız Türkçeyi ne güzel kullanıyor dudaklarınız Bayım bugün yine çok şıksınız Bir o kadar da aşağılıksınız Bütün gerekçeler hazır diyorum Katlime hazır rotatifleri gazetelerinizin Beni bekliyor biliyorum zindanlarınız 3 Çocuk etiyle beslenmiş Köpeklerini salıyorlar Kayıtlara geçiyor hücrelerde gözyaşlarım Bir karınca kadar çaresiz kara gecede Vurduğunu devirmeyen taşlarım Şairleri önce asın diyor soysuz Çocuklar koşuyor bak bak Ellerinde yağlı sicimler Darağaçları çakılıyor yine tak tak Çocuklar benim çocuklarım Eylem korkunç Bir kafeteryadan Mozart Meydanlardan hayat Sızıyor üzerime kan gibi Adnan gibi Deniz gibi Öksüz bir ülke gibiyim şimdi Devriliyor omuzlarımda adı yok bir şehir Militan mısralı bir şair asılınca anlıyoruz Aşk aslında denizini bulamayan bir nehir |
Sessiz çığlıklarımla susuyorum şimdi...Ve ilkkez affına sığınarak susma hakkımı kullanıyorum. zira başlarsam yazmaya biliyorum ki acımın sonu gelmeyecek !
O kadar güzel anlatmışsın ki, kan sızan yüreğimin suskunluğu ses olsun şiirine...
Ve Artık Kimse Acı Çekmesin, Ölmesin Boş Yere !
Selam ve Sevgilerimle...