UĞUR MUMCU'YA SESLENİŞ
Ankara’nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak, Günler öyle yaman geldi ki.. Başımın taşlarına bak, Ankara’nın gözyaşına bak. Zemheri yamandır Doğu da,İç Anadolu da. Buz keser gündüzü, bıçak mıdır bilinmez poyrazı da. Zemheri de geceler uzun, geceler ayaz, Toprağın tek rengi var, Her yer kar beyaz. Kul Olayım Kalem Tutan Ellere, Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle. Uğur Mumcu Oturmuşta, Bilgisayar başına. Yazıyor işçilerin arzuhalini, Yazıyor,kuzeyde fındığı, güneyde pamuğu, yazıyor,doğu da bir türlü bitmeyen lanet töreyi. Uğur Mumcu,elinde sepeti topluyor gecenin karanlığını, karanlığın ardından yıldızlar çıkıyor, sarı yıldız,mavi yıldız, her biri avuç gibi, her yıldız sabahı gözler gibi. Dilleri suskun dilleri lâl. Ürgüp’ten de çıktığımı görmüşler Taşkadı’nın pınarına inmişler Beni öldürmeye karar vermişler Karanlıklar aydınlandıkca, Korkmuş gece yarısı vampirleri, Kan emmek için gece lazım, Hatta uzamalı zemheri gecesi, Kurşunu,bombası,bin türlü hilesi, Uyumalıdır bu halk,kuvvetlidir ninnisi, Çakal pusudadır şimdi, karanlıkta nefesini tutmuş, Eli,yüreği ,vicdanı kanlı , it gibi beklemekte efendisi. Vurulduk ey halkım,unutma bizi Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep. Vurulduk ey halkım unutma bizi. Ey Ankara! Güzel şehir Nazlı rüzgarların,emek kokusunda, İnsanların yastadır. Ama görüp, bir bilsen , Tüm dünya seni kıskanır. Mustafa Kemal’de,Uğur Mumcu’da Şimdi sana yaslanır. Vurulmuş,bir güneş burada batıyor Bu gün ellerde karanfil, Dudaklarda aynı türkü Yiğidim.aslanım burada yatıyor. |
emeğinize yüreğinize sağlık.