Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
’güneş bütün duygularımı kavururken, bir meşe dalında son yaprak misali baharın ilk serinliği olup, dolmuştun içime ayaklarımın altından, bir okyanus serinliğinde’
Sokak lambaları hızlı adımlarla geçip gitti önümden Bir bilinmeze yol alıyorduk, aklımdaki sorularla ben Hangi istasyonda duracaktı sancılarımız Hangi rıhtım intiharımıza sahne olacaktı Ve kalmış mıydı koylarına sığınacak emin bir liman…
Oysa dün; Ne güzellikler yaşanmıştı bu gezegenden geçerken Yarının neler getireceği nasıl bilinirdi ki şimdiden Badem ağaçları yine açmış çiçeklerini erkenden Bir gün güneş görmekle yetindi sonunu hiç düşünmeden…
Şimal yıldızımıydı el sallayan gökyüzünden Sen neredesin, bak en kötü hallerimdeyim yine ben Bu uyku hali de neyin nesi, nedir böylesine başımı döndüren Belki de fırtınalardan arta kalan bir yürekti Tutunamayıp dallarına yüzüstü yere düşen, ellerin ellerimdeyken…
Buz tuttu ellerim, ellerinsiz çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım bir başkası mı var…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Üşüyorum şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Üşüyorum şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu yolculuk hikayesi böyle bitmiyordu oysa Neden eksik anlatıyorsunuz Hatice hanım? Bu yolculukta bende vardım ve yolculuk şöyle sonuçlanmıştı; Burası yolun sonu dediğimiz noktaya gelince Elinde defterle biri çıktı karşımıza ve dediki; ''Kimdir bu getirdiğiniz'' Bizde ''falancı'' dedik. O kişi defterine baktı ve ''Yanlış kişi getirmişsiniz hemen götürün geri'' dedi. Ve hatta kızmıştı bize ''Sakın bir daha yanlış kişi getirmeyin'' diye. İzitozumuza dönmüştük geri Üzüldüğümüze mi yanalım yorulduğumuza mı? Sakın sende böyle numaralar yapma bize Olur mu?
Selam olsun güzel yüreğe Daha nice güzel şiirlere ve güzelliklere Saygılarımla selamlar...
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…...bilemezsin önce kim olduğunu tabut içindekinin ama başın taşa deyince ah! ölen beniöişim dersin o vakit...sevgili hatice hanım hüzünlü bir şiirdi, yüreğine saglık.. selam ve sevgiler..
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…
çok çok anlamlı bir eser.harika bir anlatım.kutlarım saygıyla...
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…
dostum harika bir siire daha imzani atmisin güzel yüreyin hic susmasin insallah sevgiler saygilar sana..
Servi kanat gerdi/ Tümsek altındaki sessize...Kuşlar ölüm korkusunda habersiz/ Ve nagehan gürleyince gök ve apansız değildir ölüm____Camları ya vururken yağmur yada birkaç damla düşünce gözlere... Mutluluk geçici/ Daimi olan felaketir/ Gömdük az önce cananı veya bizden olanı/Sağolsun dedik; kalana göz kırparak.
Böyle gerçeküstü ve düşündürücü şiir okuyunca hafızamı yokladım ve bu dizeler apansız döküldü...
Bomboş görüyorum caddeleri bunca kalabalık olmasına rağmen.
Şiir hakikaten sorgulayan çok da de ölüm hatırlatan dizelerdi, etkili ve elit kelimlerin ses verdiği derin bir şiir okudum. Buna rağmen bu hırs niye? Elbete Hırsı hedef alan merminin olmayaşında olsa gerek.
Oysa dün; Ne güzellikler yaşanmıştı bu gezegenden geçerken Yarının neler getireceği nasıl bilinirdi ki şimdiden, Badem ağaçları yine açmış çiçeklerini erkenden, Bir gün güneş görmekle yetindi sonunu hiç düşünmeden…
Şimal yıldızımıydı el sallayan gökyüzünden Neredesin, bak en kötü hallerimdeyim yine ben Bu uyku neyin nesi, nedir böylesine başımı döndüren Belki de fırtınalardan arta kalan bir yürekti Tutunamayıp dallarına yüzüstü yere düşen, ellerin ellerimdeyken…
"Hangi istasyonda duracaktı sancılarımız, Hangi rıhtım intiharımıza sahne olacaktı,".....Bacım bu imgelerine hayran kaldım...İçeriğe hüzünlendim:((((....Tebriğimle cannn!...
Şimal yıldızımıydı el sallayan gökyüzünden Neredesin, bak en kötü hallerimdeyim yine ben Bu uyku neyin nesi, nedir böylesine başımı döndüren Belki de fırtınalardan arta kalan bir yürekti Tutunamayıp dallarına yüzüstü yere düşen, ellerin ellerimdeyken…
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…
Güzel bir şiirdi. Tebrik ederim. Saygı ve selamlarımla.
Hangi istasyonda duracaktı sancılarımız, Hangi rıhtım intiharımıza sahne olacaktı,
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…
İNSAN HAYATININ SİYAH-BEYAZ RESMİYDİ.. O KADAR GERÇEK O KADAR YALIN.. MÜTHİŞ BİR DUYGU ANOFORU İÇİNDE HARİKA İFADELER HARİKA BİR ANLATIM.. GÖNLÜNÜZ KEDER,YÜREĞİNİZ ACI GÖRMESİN DİYOR KURGU VE SENARYONUN ŞİİRDE KALMASI DİLEĞİYLE BAŞARINIZI VE EMEĞİNİZİ KUTLUYORUM
Ölüm herkesin başında... Daha doğduğu gün ölmeye başlıyor her canlı. İnsan bu gerçeği akılndan çıkarmadan yaşamını düzenlemeyi başarabilirse eğer asıl dünyasını kazanarak gitmiş olur bu dünyadan. Tebrikler Hatice hanım.Yüreğinize ve emeğinize sağlık. Selâm ve sevgiyle...
Selam, Yüreğinize saglık Ancak, sevgi çok izafi bir kavramdır. Şiirin 1. kıtasında ( Hangi rıhtım İNTİHARIMIZA sahne olacaktı ) dizesindeki hüzün , Yaşamaktan önemli olmaması gerektiği inancımla, en içten saygılarımı sunuyorum.
Dünya ve ahiretin ilk kapısı kabir, sonsuzun başlangıcı, lakin, yanmamak ve üşümemek için, insanlık namına insanca yaşamak, Tüm insanları yaratandan ötürü sevmek , şu gök kubbe de hoş bir seda bırakıp yaradanın rızasını almak,
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…
Hüzün dolu dizelerde güzel bir şiir okudum gönül sayfanızdan yürekten kutlarım.Selamlar saygılar..
Yaşamı süresince bademler çoğu kez yanılırlar güneşe aydınlığa merhaba için erken uyanırlar Biz yaşamda bir ve son kez aldanırız...Bu gezegende yarın neler olur bilinmez..Yerimizin darlığı şikatetimiz olmasın...Hani hiç yeri olmayanlar var...Haiti'de ki gibi......Hüzünlü ve ürpertici..... Kutlarım saygılar dost
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…
Dondum can dost, temmuz sıcağında dondum. yağmur tanesiydim. Buza kestim haziranda... Her son yeni bir olgunun başlangıcıdır. Yeterki, yüreklerdeki sevgi taşa kesmesin. Sevgiyle kal can şair
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…
d/üşüyorum derken tutunduğumuzdur en gerçek mana...
kendine tutundukça şair tabuttaki de topraktaki de atlastaki de sensindir...
Buz tutmuş bedenim, çok üşüyorum Ayağa kalkmaya çalıştıkça hızla yere düşüyorum Nedir bu kalabalık, neden toplanmış bu insanlar Bu örtüyü örten kim üzerime, burası neden bu denli dar Tabutta taşınan ben miyim, yoksa tanımadığım biri mi var…
bir gemiydim sulara yanaştım kıyılara sığındığım limandan çarparım kayalara... H. Öztürk
Bir dörtlükle başladım yoruma. İnsanı hüzün ve acılar olgunlaştırır. Gün gelir haksız yere yargılanırsın. Gün gelir sevgi saygı duyduğun çekip gitmiştir karpuz çekirdeği işlevinde ama gidenler karpuz çekirdeğinden tekrar karpuz olacağını düşünemeyenlerdir. Aşk yan tesirlidir öyle bir an gelir ki muhabbet ettiğiniz güneş ve ay ışığını satıveririsiniz satıvermek dedimse birini gündüze birini geceye vermektir. Ne kadar hüzün ne kadar acı çeksen izde yine kaldığınız yerden hayata kaldığınız yerden devam dersiniz. Sevmek denilen duygu ayrı bir dünya mesela vakti geldiğinde ağaç diker ağacı yaşatmak için yazın dibine su dökersiniz o da yeterli olmaz sevmeniz gerekir sevgi bir nevi korumaktır sonra büyüğünce meyvesini yer gölgesinde oturursunuz o da yeterli olmaz ağacın gölgesinden ayrıldıktan sonra dalına konan kuşu ürkütmemeniz gerekir üşümeye gelince iyi ki sarı cadı var iyi ısıtıyor mesela bu gün beni yaktı kayboldu iki kelime diyecektim ki hemen bulutun ardına saklandı şiir dostum hayatı sevin doğayı sevin terk edeni sevin her yeni bir gün yeni umutlarla doğar.
Neden eksik anlatıyorsunuz Hatice hanım?
Bu yolculukta bende vardım ve yolculuk şöyle sonuçlanmıştı;
Burası yolun sonu dediğimiz noktaya gelince
Elinde defterle biri çıktı karşımıza ve dediki;
''Kimdir bu getirdiğiniz''
Bizde ''falancı'' dedik.
O kişi defterine baktı ve
''Yanlış kişi getirmişsiniz hemen götürün geri'' dedi.
Ve hatta kızmıştı bize
''Sakın bir daha yanlış kişi getirmeyin'' diye.
İzitozumuza dönmüştük geri
Üzüldüğümüze mi yanalım yorulduğumuza mı?
Sakın sende böyle numaralar yapma bize
Olur mu?
Selam olsun güzel yüreğe
Daha nice güzel şiirlere ve güzelliklere
Saygılarımla selamlar...