Tanrı der ki! Ya Muhammet sevgi öğret ümmetine! Sevgisiz kalbin yakarışını duyamam Gerçek bu Mühürlü kalpleri unutmuşum
Kim kime vah vahh Tutkuların kükrediği beyninde feryat figan taşarım Elbette Budur en kötüsü Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atılmışım Bunlarda sevda böyledir çünkü Ne sevgi kaldı ne seven Sevgi dertli ya da şikâyetçi
İnanırsın imanın varsa! Allah’a! Hiç bir şeyiniz az olmadı onun kadar Allah bildiği gibi etsin
Vicdanı hür ozanlara çokça ahim var Sanmıştım sayıp çıkarlar Saz telin sözü mü değişti, artık şairlerde sadık değil Saz şairi bak biraz Sevgi buzulu korkunç muammaları seyretme
Ozan dedi Zanneyleme sevgi benim mayam Söylemezdim hani Ozan sazın edebini edepliden öğrendi Edep adabımı tutar Onları şair, divane etmez Saz teline vuralım mı manzum bir uyak Kafiyeyi sende duy kor öfkene su serpeyim az biraz
Ah şair Bu hengâmede, his etmek zor biraz
Hele dokun gönlün teline Tabi dedi Bekledim ki sen gelesin Yıllar önce tanıştık muhtelif yerlerden göğsüme düşen gözlem Tesadüf değildin Benim için giy hala duruyorsa mavi elbiseni Yedi cihan tanımaya değerdi öyle bir yâr ki kamecik Çeşit çeşit, çeşitli neydi o delişmenlikler neydi bir zamanlar Müfit bir sevgi, zevkin fevkinde değil midir? Öyle birden bire kaç dünyayalanla dolu Anlat dedi Kaçını? Kaç hayat kaç aç kurda yem oldu Kiminin şerefi nefsine teslim Kiminin ihaneti rüsva kir pasak kusar Kaç sabahın yüzümde yâr teni utanç
Sorası Kaç hayâ arsızca kükrüyor paslı beyinlerde Bu iğrenç dünyada ne işi var sevginin Sevmişliği, sevilmişliği kefen biçti Ah! Karşımda sevgi namına dumura uğramış bitap düşmüş bir enkaz Erkek kadın tiryakin idi zannımca Güçlü bir suçtu adinin karası Malihülya, nedir bilirmisin? Say ki ecele verdi canını Neden sonra farkını fark ettim ne çıkar
Neden kandırıyorsunuz kendinizi
Sevgi dilemmaları sökün etti Koç yiğitler hepsinde ayni nüsha Amelinde firavun niyeti Bin vebal! Bin ah! Gördüm yeryüzünde kırılmış bir ayna paramparça Yirminci asırda Ruhsatsız markalı aşk düştü zamana Çağın hurda teknesinde gönül eğlencesi aşk Sevgi gönüller maskarası ona eş Bumu saadet asrı! Böylesini tarih kabul eder mi? Ne sevginin ne aşkın sucu var bunda Kirli düzende düzenbaz duyuların, sevgisi pasak Hatırı yok gücü para onu zor tanırsın o seni hiç Örf gelenek, kuralsız bir milletin sevgisi Teni nefisler sofrasının ziyafeti Edeptir söylemesi, edebin kalktı örtüsü Bumu medenilik ölçüsü
Mümkün mü bu? Aşığa ar gelir! Ar yiğidi değil, kâr yiğidi! Alahsızcasına
Yaşayanlar bilir her bir zamanı Efdal sevgi hikmeti lisanında zuhur eder idi Bilinmez kaç asırdır vakur yürüyüşü ile Daimi sureti haktan görünen öyle dik kametti Sevgi zalimi zulmetmekten alıkoyar
İnsanlık elçisi idi
Damarında akan göğsünü kabartan Kavgaların içinde korkularına sarıp sarmaladığın sevgi Bu göğüslerden nasıl bir gönül bulantısıyla çıktı Sadakat alışamadı, sığındı hakk’a Medet ya Rab! Ne bir şey düşünecek, ne bir lafım var Yokmu öyle sevdasına sahip çıkan adam gibi bir yiğit maşuk Fersude âşıklar şehvetin rüçhanı içine çekmişçesine Değişken hayattan sızdırılmış en hülyalısı Esrarengiz musibetler Seçme sevgi köleleri görücüye çıkmıştı Adını sen koyar mısın? Ey tanrı! Hiç biri sana ulaşmadı mı? Cevabım tek Utanıyorum âşık maşuktan Nefsin rütbesi, kimine kıdem kimine itibar Sen, sen ol! Nefsini uslandır ölmeden Bir serüvenin özeti ozanca
Birde Tanrı katına bak! Sormak suç olmasın! Tanrı söylesin!
Gizli tutacak neyiniz var? Ateşi söndüren semenderi Giyotine terk ettik Tut dediler tecelli defterin Fısıldadı Ödün vermeden, vebali kefaretini ödeyecektir Benim bir emanetim vardı sana Yaşarken ne yaptı? Tek umut ışığı Sevginin izzeti kadar sevabın payı Âdetimizde yoktur kimin nesisin adın ne Makber! Giriş kapısı Son kez çıkaracaksın tüm giysileri Beri taraftan giden kafile geri dönmez gayrı Derinin içinde ne varsa koy teraziye Öte tarafta çek nakit Maverayı görür gibi Aşınmış kalbin ritmi, göğüste soysuzlaşmış veballerin tortusu Fani olduğunu anlamanın dehşeti Öyle arafta alnında nefislerin lekesi çokça Diyecek Verin benim payımı kefen bile istemem Ecelin avuçlarına haraç mı verdin? Emeğin boşa Demedin mi azrail rüşvet ben almam Torpille cennete girmek zor biraz Yaşamın şehvet yüz kiri Benizinde onur kırığı Ne olursan ol ne çıkar Çürütecek çiğneyip geçtiğin toprak
Ozan sazından bu kadar
KAYIP YALDIZ
Sevgi en büyük yazar, yazdığı romanın karakterleri biz Her kıtada ayni dilden okunur Kayıp yaldız hikâyenin içinde dildaş Yüreği ile bezeledi topluluğun soysuzlaşmış tortusunu Bilmiyorum, siz bu sevgiyi okurken Belki sizin kentin sevgisi huzurludur?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Demedin mi azrail rüşvet ben almam Torpille cennete girmek zor biraz Yaşamın şehvet yüz kiri Benizinde onur kırığı Ne olursan ol ne çıkar Çürütecek çiğneyip geçtiğin toprak
Gördüm yeryüzünde kırılmış bir ayna paramparça Yirminci asırda Ruhsatsız markalı aşk düştü zamana Çağın hurda teknesinde gönül eğlencesi aşk Sevgi gönüller maskarası ona eş Bumu saadet asrı! Böylesini tarih kabul eder mi? Ne sevginin ne aşkın sucu var bunda Kirli düzende düzenbaz duyuların, sevgisi pasak .......................................... Makber! Giriş kapısı Son kez çıkaracaksın tüm giysileri Beri taraftan giden kafile geri dönmez gayrı Derinin içinde ne varsa koy teraziye Öte tarafta çek nakit Maverayı görür gibi Aşınmış kalbin ritmi, göğüste soysuzlaşmış veballerin tortusu Fani olduğunu anlamanın dehşeti Öyle arafta alnında nefislerin lekesi çokça Diyecek Verin benim payımı kefen bile istemem Ecelin avuçlarına haraç mı verdin? .................................. Hatırı yok gücü para onu zor tanırsın o seni hiç Örf gelenek, kuralsız bir milletin sevgisi Teni nefisler sofrasının ziyafeti Edeptir söylemesi, edebin kalktı örtüsü Bumu medenilik ölçüsü .................................. Sevgil Kayıp Yaldız benim vefalı arkadaşım bu ne kadar manidar şiir böyle.Dönüp yeniden okuyacağım.Belki tekrar yeniden...Çok çok kutluyorum.Sevgimle...
Çağın hurda teknesinde gönül eğlencesi aşk
Sevgi gönüller maskarası ona eş
sevgiler paylaşılamıyorsa..sevdalar hakettiği gibi yaşanmıyorsa.aşklar yeterince bilinmiyorsa bu şiirdir kıyameti güzelliklerin..!
sevgilerimle