SİNEME VURAN DÜŞ SANCILARIM
öfkemle savaşıyor
duygularım bu gece bir yumak oldu yüreğim yenik düştü kara kaplı gecenin sisli perdesinde renklerini kaybetti hüzünlerim döküldü satırlara yağmur gibi damla damla ayaklarına hazan yaprakları gibi sessiz derinden kırntılarda kalan yüreğim hasbihal edercesine senin hayalinle ağır geldi sükutsuz gönlüme negatif yine esmer bakışların vuran aynadaki gölgende sözlerin bıçak gibi sert umarsız gururlu marur duruşun kış ayazında yaz mevsimi sıcaklığın ellerinin dokunuşu yüreğime düşen sevinç nağmelerin kör duyguların doğdu üstüme nazlı savruluşun nazar değişiminde gülüşlerinin şen hoyratlığında geldin yine gafletin içinde gecenin buğusunda düşlerime takatsiz kalan yüreğime doğdun ay ışığında yine hüzzam bu gece penceremde ay dedenin gölgesinde berrak yansımaların yüreğime düşen her damla kurşun gibi öfke bölüyor sevdamı gecenin içine düşüyor hasretin sızlayan sancılı duygularıma içimdeki umutlarım kor gibi kartaneleri gibi kondu yüreğime savruk düşüncelerin buz gibi soğuk dondurdu hoyrat bakışlarımın alevini kelebek kanadı naifliğinde rengarenk eşsiz güzelliğin dokunmak istiyor ellerim dokunsam düşecek ayaklarıma pul pul zerafetin düş sancılarımla kayıp gidecek birlikte avuçlarımdan yaşanası sıcaklığındaki yüreğin gül kurusu akşamın feraset duygularının gecenin içinde savurluşudur yaşam aynası düşlerinin utanası kahkahalarının düçar gönlümde doğacak ertesi günün sıcaklığında hayatın gölgesidir karşılaşmamızın ani kararı süpriz oldu çığlık gibi içimde aydınlığın beklemek bir ömrün armağanıdır sabır göstergesidir zamansız kavramların sevdalı kalp atışlarının gölgesinde gizlenmek oyundur vurgun dakikalara harmanlamak puslu geceyi bitmesin diye uyanmasın gözlerim noktalamasıdır geceyi imzalayarak doğan aydınlık buruşturup attım öfkelerimi düşer ellerime yine n.altın 31/12/2009 |