Gece Meryem'dir Biraz
Susarsa içindeki şiir söyleyen çocuk
Yuvalandığında göğsüne Sarışın kuşların göç sancısı Fırlanır parmakların şarabi yüzünden Sudan önce ateşe banmanın yanlışlığıyla Ve anlarsın ki gece, Meryem’dir biraz En büyük sırra gebe olmaktır şiir Katıksız uzun yola çıkarken Besmele ile başlanmış bir intihar gibi Güllerle kesmektir bileklerini Susarsa içindeki şiir söyleyen çocuk Sabahların gurbet olduğu zamanlarda Söylenmekten eprimiş kelimelerin biter Terli bir at seğirir o an böğründe Buzdan yataklarında yalnızlık sevişir Bütün yargıcıları kızdıracak Sözler söylemeye başlarsın Makamı mahur ayrılıklardan Susarsa içindeki şiir söyleyen çocuk Camdan mabetlerinde pişmanlıklarının Dualar eğreti olur diline Sinsi bir hastalığa döner gülüşün Yüzüne yakışmaz aynalar anlarsın senin bulduğun, ötekinin kaybettiğidir Gölgesini sıvamıştır hayatın üzerine giden Gözlerin yasadışı ağlar artık Hayatın mısralara sığmayan yanında Susarsa içinde şiir söyleyen çocuk Korkulardan bir kuyu olur şehrin Utanmadan kendini Yusuf sanarsın Delirir yaraların kurtlanan masalında İmanına sorarsın kendini Anlarsın ki güzel değilsin ve olmayacaksın Açarsın kitabını sorarsın mahşere beş kala Senden geriye kalan kimdi Soyu tükenen bir çılgından başka Susarsa içinde şiir söyleyen çocuk Yüzüne kapanan bin kapı Bir kapıyı açsın diye yalvarma zamanıdır Gece Meryem’dir biraz diyorum Konak meydanına çöküp söylüyorum bunları Plastik suratlı adamların ortasında Makyajdan çürümüş bulvarlara inat Yılgın savaşçılar tarihinde bir ayraç gibi Büyük aşklar için büyük ayrılıklar kitabında belki Benim de adım geçecektir şimdi Yüzyirmidörtbin şahidi var aşkın Sırrına Yalvarıyorum Lailaheillalah |