sonbahar hızla sarılırken kışın kanatlarına ağaçlar inadına bahar ister gibiydi torağa düşen yaprakları okşadı güneş son bir kez daha parktaki ahşap masa ve taş bank beklerken beni hüzünlü, sessiz ve kimsesizdi…
sanki gel diyordu, gel paylaşalım yalnızlığımızı ikimizde de tesellisi ve telafisi olmayan ince sızı istersen bir de çay ısmarlarım sana en sevdiğin sözcükleri kazırsın bir köşeme tabi varsa... teslimiyet içinde yaklaştım yanına sevgiyle aldı ellerimi avuçlarına…
hadi yaz dedi, yaz içinden geçenleri neler geçmiyordu ki, hiç gerçekleşmeyecek düşler hüznünü bir tül perdenin arkasına saklayan gülüşler ve nice, nice vazgeçişler…
elimdeki kalem, rastgele gezinirken ak sayfada birden üç harfe takıldı kaldı masada yazmak istedikçe, o bir yerlerden kopuyordu beni üç kurşun gibi, üç harfle yüreğimden vurdu...
bu öykü bir sonbaharda yaşandı sırtüstü çimlere uzanan yapraklar olanlara tanıktı silah sesini bir ben duydum, birde onlar duydu üstelik yüzüme gülümseyip adını da aşk koydu...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Adını aşk koydu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Adını aşk koydu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.