ÇÖLGözyaşımı imbikten, süzerken avucuna, Bak ruhum yükseliyor, bugün melal burcuna... Bir ömür topladığım, dağıldı bir gecede, İğneleniyor beynim, her geçen düşüncede! İniyor gece yere, ney vakti kamışların, Bana mı çatılmıştı, yoksa senin kaşların ? N’olur bari sen yapma, gülün hatırı yok mu, Bir güle, bir gülücük, istediğim de çok mu? Her gün uğurluyorum, bakıp boyun bükeni! Ovalar zaten yılgın, dağlar eylemez beni. Görmedin, melal burcu, daha yüksek dağlardan, Kaç yara taşıyorum, unutulan çağlardan?... Bir derdi buldum beleş, her şey çetin mi çetin, Bilmezsin, her vedada, kopar da kıyametin. Bir şeyim kalmadı bak, yarına taşıyacak, Eridim ve tükendim, çıkmaz benden yakacak! Kendime de yabancı, kalırken kendi halim, Geceyle gerdek kurar, çoğalır da melalim. Ne kadar topladıysam, birden çıkmıyor iki, Artık kimse dinlemez, şikayetim bir şaki! Bunu da sen vur şimdi, bakamasın arkamdan, Kaleler senin olsun, inşa ettim ben gamdan. Serp şimdi yüzümüze, avucunda ne varsa, Ağlamaktan utanmam, söyle kimler duyarsa. Kimse sormaz halimiz, içimiz olurken göl, Bırakıp gidiyorum, uçsuz-bucaksız bir çöl... Hayrettin YAZICI |
Bırakıp gidiyorum,uçsuz-bucaksız bir çöl!...
Final oldukça güzeldi.Hüzün getirdi,düşündürdü biraz da.Hepimiz uçsuz bucaksız bir çol bırakarak gideceğiz sanırım..
Selamlar nice ilham dolu günler sizin olsun.