BEYAZ SAYFA
Bir beyaz sayfaydı
Derdimi dökebileceğim. Yirmibire otuz santim ölçülerinde Tertemiz bir sayfaydı. Anlatacaklarım ömrümü bile aşarken Derdimi bu ufacık beyaz sayfaya sığdıracaktım. Derdimi bu sayfaya dökmeye mecburdum. Çünkü derdime tahammül eden tek arkadaşımdı. En güvendiğim arkadaşlarımdan bile daha yakındı bana. Derdimi arkadaşıma anlatsam yarına kadar unutur, belki yarını da bulmaz. Oysa bu beyaz sayfa, derdimi öyle bir dinler ki; Kendi derdiymiş gibi bir ömür boyu hatırlar. O tertemiz güzelim sayfa Benim derdimle dertlenir, Yinede şikayet etmez; Bana sırt çevirmezdi. O beyaz sayfaydı, benim sevgiliye Söylemek isteyipte, söyleyemediğimi söyleyen. O beyaz sayfaydı, gözyaşlarımı kurutup sevgiliye götüren. O beyaz sayfaydı, benin için kendini ateşe atan. O sadece yirmibire otuz santim ölçülerindeydi, Taşıdığı yük benim ömrümü bile aşıyordu. O tertemiz bir sayfaydı, derdimle dertlenip Derdimi sevgiliye anlatan dosttu. O dosttu, kalemin mürekebini yalayan, Gözyaşlarıma şahitlik eden, günün yirmidört saatı Derdimi dinlemek için nöbet tutan küçücük bir dosttu. Kendisi küçüktü taşıdığı yük büyüktü. Her sevgiliye gittiğinde Geri gelmek bilmezdi. Derdimi sevgiliye anlatır dururdu. Sevgilinin gözlerinin içine baka baka. Benim gözyaşlarıma şahitlik ettiği gibi, Sevgilininde gözyaşalrına şahitlik ederdi. Şahitlik ederdi de gelip bana söylemezdi. Bütün gözyaşlarını kendi içine hapssederdi. Gözyaşlarımız damlardı o tertemiz sayfaya Gözyaşlarımız onun gözyaşları olurdu. Buna rahmen gözyaşlarımızı itmezdi. Hepsini teker teker içine akıtırdı. Derdime bu kadar ortak olan bir beyaz sayfa, Benim en iyi dostum olmasın da, neyim olsun. Böyle bir sayfa hayatımda yer kapmasın da, kim kapsın. O beyaz küçücük bir sayfaydı ama; Gözgöze geldiğimizde dert ortağımdı benim. Orhan YOLBAŞ |