Tutup Ellerinden Götüreceğim
Dağıldı ufkumda sihirli duman,
Bu dertli türküyü bitireceğim. Eridi kar gibi zaman ve mekân Tutup ellerinden götüreceğim. Terket geceleri boşluğa terket, Çağıldar içimde huzur, bereket. Zümrüt şafaklara az kaldı sabret! Tutup ellerinden götüreceğim. Bütün istasyonlar aydınlık güzel, İşte bu trende ebed ve ezel. İster su ol, ister ateş, ister yel Tutup ellerinden götüreceğim. Bütün mesafeler aşk ile sarhoş, Eridi kin, öfke; hudutlar bomboş. Gel sarıl boynuma, durma haydi koş! Tutup ellerinden götüreceğim. Çiçek açtı dallar, işte apansız Ötelerde bizi bekler bir yıldız. İster putperest ol, ister imansız! Tutup ellerinden götüreceğim. Gurbeti alnına yazmış olsan da, Gizli iklimleri gezmiş olsan da, Yüz bin kere tövbe bozmuş olsan da Tutup ellerinden götüreceğim. Mustafa CEYLAN |
Tutup ellerinden götüreceğim."
İşte, en beğendiğim şiiri! Bütün coşku bu iki dizede zirve yapmış. Belki de finalde olmalıydılar. Ölüyorum bu şiire ben!
O, şiirde otorite... Nesirde de... Şiirimsi diliyle yazdığı kitaplar harika! Şiirin iliğine kemiğine işler, bakışı! Ben röntgenini çekerim, o kemiğini iliğini un eder!
Sağlıklı ve mutlu uzun bir ömür diliyorum.
Kutluyorum.