GÖZ HAPSİHer gün biraz daha mı, artıyor yar telaşım; Böyle neden bir ömür, hapsedildi gözyaşım? Ferhat’ın kazması mı değdi ki, gözesine? Deli divane gönlüm, koşuyor su sesine... Su değildi muradım, oturur başında yar, Gönlümüzde kaynayan, gözyaşı olup akar... N’olur ey sevdiceğim, artık yara mı deşme! Gözün yok marifeti, o yalnızca bir çeşme. Beyhudedir açmamız, gönlümüz boşsa eğer, Deli tayı koşturan, sanama ki, gümüş eyer. Kaç kaynaktan su alıp, gönlüm çalkalanıyor, Bir an kessen suyunu, boğum boğum kanıyor... Gözüm ile gönlümün, bozulunca arası, Gözüm oynaşta olur, gönlüm tutarken yası! Sen gözüme aldanma, eğil de gönlüme bak, Gözüme inse gece, gönülcüğüm hep şafak. Karışır su sesine, cıvıltısı kuşların; Bir kez gönlüme düşsen, değişir bakışların. Rüyada gördüklerin, inan ki olur gerçek, Kaybolursun içimde, seni kimler bilecek? Boynun tutulu kalır, dönüp de baktığına, Öyle bakmalısın ki, değsin bıraktığına. Kiralık tut istersen, senin olsun gözlerim, İçim de halay çeker, benim soylu güzelim... Hayrettin YAZICI |
Var olun.