bir çocuk ölür habersiz
nerde bizim sevdamız ey sevdiğim.
nemrutta mı, firavunun elinde mi ? bak sen gittin gideli daha kötü dünya, yaşayasım yok yarınları... gün yok ki ölümler olmasın, sudan sebebe yazılmış. bir çocuk ölmesin habersiz, bir gece olmasın ağrısız. ızdırapsa bıraktığın dünya, istemem kimin olursa olsun. hani bir çıkıp gelsen şimdi rüyama, seni özlüyorum desem. cenneti sürüklesen çeşm-i gözlerinden. efendiye salatla eşlik etsek seninle. ölümü gömsek, ölüm toprağına. edeple eğilsek osman edasıyla/ insanlığa şerefle. sen yokken en sevdiğm şey seni düşünüp gülmek. dünya ayrılıyor’ya birbirinden, mahalleler, sokaklar, okullar, arkadaşlar ve kalpler. ayrılıyor güzel ülkemde sevgili, sevmiyor insanlar. nihavent bakmıştım’ya arkandan öylece; sus yapmıştım elimle dünya ya. şimdi elimde elmalı şeker ve bir kutu mavi misket; olurda bir çocuk köşe başında ağlarsa, ve seni sorarsa bana ona veririm belki susar diye. of of didarına ömürlerimi yaşayarak eskittiğim; sarmaşık gülü yürek isyanım. kaldırım yosması kadınlarla örülü sevdalar var artık hayatta sarmış her yeri, karanlığa gömülü et tüccarı zebaniler. suspus oldu müzik aletleri, çalmıyorlar uzun zamandır. çalanları da ben anlamıyorum. ressamlar tablolarını kırıyorlar. yazarlarsa yazmıyorlar artık. deniz eskisi gibi bırakmıyor rüzgara kendini. saçları edalı edalı rüzgara koşmuyor kadınların artık. ve erkekler erkekliğin katilini arıyor cellat kılığına girerek. şimdi sen söyle burası neresi...... sevgili selçuk bozdağ/gaziantep |
bir çocuk ölmesin habersiz, bir gece olmasın ağrısız.
ızdırapsa bıraktığın dünya,
istemem kimin olursa olsun.
_saygılar_