Yağmur Zamanıdır, Mevsim İlkbahar
ne zaman yükselse tamu ateşi
cennete istila başlar,sermest imgelem titrekliği dizer gözlerin dişiliğin kuşanıp gelirsin libidomun çilingir sofrasına ay ışığı gülümseyen kar tanesi şömine ateşinin çıtırtısı kırmızının en koyusu ruhunla çıplak göğüslerini öpen siyah saçların suç ortağıdır kösnül yolculuğumun baharda dirilen doğanın dirimi ikiz tepelerinin açlığı sert rüzgara yamaçlarının yangını bin buse suya endamı koyağın şölendir teninde ateşin menevişi unutulmuş merteği uçurur küçük dudaklarının arzulu aralanması Matisse’in mavi kadınları Venüs ve Mars’ı Boticeli’nin Trutat’nın Bakante’si geçer önümden masumiyetleri terkedilmiş hazzın terkisinde şahlanan yağız atım çatlar zevk suyu verir ininde bal alırken kuyusundan kana kana ah Van Gogh’un deli sarısı delirtir yüzükoyun albenin düşmüşken siyah saçların ıssızlığına ince belinin ateşin renkleri sevişir teninde Bahname okurum ezbere asi dalgalar vururken kıyılara hoyrat kıvranışlar çıkar ayyuka çırpınır sesler çılgın ritminde adlarımızda sonlanırız bir biziz birbirimizde,hiçiz yağmur zamanıdır,mevsim ilkbahar Mehmet Bardakçı |