Yetim
Bir Anne göçüp giderse dünyadan
Ne çok şey yetim kalır aslında. Düzensiz elbiseler ile gardrop yetimdir O ütüsüz gömlekler asla Anne kokmaz İçi boş buzdolabı bile yetimdir artık Sevgi ile yapılmış yemek olmaz Masa ve sehpadaki tozlar bile yetimdir artık O tozları şarkı söyleyerek silen olmaz Cezve ve fincanlarda yetimdir artık Bir acı kahve ile gönül alan olmaz Yetimdir artık, fotoğraflar ve hatıralar ve o çocuğu ömür boyu yaralar Bir Anne çocuğunu hiç emzirmemiş, Hatta hiç göğsünde sallayıp uyutmamışsa. İlk adımlarını atarken O’na cesaret vermemişse, öpüp koklayarak. onu hiç salıncakta sallamamış, Kaydırağın ucunda güvenle kucaklamamışsa, O’na çiçek bakmayı ve hayvan sevmeyi öğretmemişse, Bir çocuğun hiç gece yanında yatmamışsa Annesi, Saçını okşayıp o’na masal anlatmamışsa. Karanlıktan korktuğunda O’na ışık olmamışsa, Uykusunda "Anne" diye seslendiğinde, "efendim yavrum" deyip, hemen yanına koşmamışsa. Hasta olduğunda başucunda nöbet tutmamışsa. O’na en sevdiği tatlıyı hiç yapmamışsa, Yaramazlık yaptığında kulağını çekmemiş, hatta bir tokat atmamışsa ama, hemen sonra üzülüp "Yavrum benim" diyerek boynuna sarılmamışsa. Hiç kardan adam yapmamış, Şöyle burnun yerinede ziyan olmasın diyerek üstelik Biraz kötü bir havuç takmamışsa. Kartopu oynarken çocuğunu vuramıyormuş gibi yapmamış, Ama kendisi hep çocuğunun kartoplarına hedef olmamışsa, Sabahları hiç kahvaltı hazrılamamış, Ekmeğine hiç reçel sürmemişse. Yolda yürürken yorulursa çocuk, Hiç kucağına alıp taşımamışsa. O’nun kanayan dizini öperek, Sevgi ile tedavi etmemişse. O’na hiç bayramlık elbiseler almamışsa.. Babası kızdığında araya girip siper olmamışsa.. Okulun başladığı ilk gün, Ardına döndüğünde annesi ile göz göze gelmemişse, Veli toplantısında çaocuğu ile ilgilenmemiş, Notlarını sormmamış ve eve geldiğinde "aferim yavrum" diyerek yanaklarından öpmemişse. Önlüğünü hiç ütülememiş, Ayakkabısını boyamamışsa. O’na düz çizgi çizdirmemişse elini tutarak, Çizgi bir türlü düz olmadığında.. Birazcık alaya almamışsa. Defterinin kıvrılan sayfalarına ataç takmamış, O’nun yerine ödev olarak bir resim çizmemişse. Ezberlediği şiirleri, alkış tutarak ve yanaklarından öperek dinlememişse. Cebine harçlık koymamış, Cebini ertesi gün arayıp harçlığı takip etmemişse. Kız ve erkek arkadaşları ile ilgili nasihatte bulunmamışsa. Çocuğunun sırlarına ortak olmamış, O’nun dertlerini dinlememişse. "Yarın kimin Annesi börek yapacak" dendiğinde Parmak kaldıramıyorsa sınıfta çocuk. Bir kez bile Annesine çiçek verememişse. Sevgi ile kucaklamamışsa Anneside o’nu Müsamerelerde, Bütün çocuklar Anne alkışı alırken, O, sahnede bir başına boynu bükük kalabalığı seyretmişse. Cüzdanında, sararmış ta olsa Annesi ile yanak yanağa tek bir fotoğrafı olmamışsa. Her Anneler gününde kaçacak delik arıyorsa. Bir de üstelik "Anne" konulu Kompozisyon ödevi verildiğinde "Annenizi neden çok seversiniz" Anlatın bakalım denildiğinde. ve bir yetim, elinde kalem, Masadaki boş kağıda bakıp Göz yaşlarına yenildiğinde Bilemezsiniz, Ne fırtınalar kopar yüreğinde Muzaffer Alper.. |
Bilemezsiniz,
Ne fırtınalar kopar yüreğinde ...
Evet annesiz kalmayan kimse bu hisleri bilemez eminim. Ve bir ömür o eksikligi kendinde tasir. Imkansiz da olsa, hic bir cocugun bu hisleri, bu firtinalari bilmemesini dilerim.