ElekçiCümle servet on iki düzine altın diş bir de olmasa ölü soyucular hiç kapanmaz kahkaha krizleri “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” bizim de kusurumuza yalanları süpürür ellerimiz sırtımızda dünyanın yükü kalaylarız şom ağızlıları üstüne de cilası rengarenk Çigan sarar tütünün ince yolunu hiçbir fani gönderilmez müziksiz gitar tellerine sarılır ağıt güllü çelenk tutuşturulur kefen ceplerine paralar yaralarsa ince yaralar kim demiş içilmez diye birde kadeh tokuşturulur ahtı kalmasın diye faninin sırnaşık kediler sonra yırtarlar göğün arşını bir ağızdan Romen marşını sırma elekler dikilir telden dertlerin cümle söküğü kendi yaması hak getire bir türlü uç uca gelmez şu dünyanın çeri çöpü süpür yıka ömür törpü “parlatayım süslü kokona” “yeter ki bam teline dokunma” “attırayım iki göbecik” “suratlığım üst Tepecik” “Sulukule/eşrafından” “Kasımpaşa/meşrebinden” abee bre talim var karşı ki mahallede gül memeli yarim var… 15.11.2009 |
Harikaydı şiirin. Keyiflendim.
Saygıyla selamlar.
İyi bayramlar.