ey yar!
Ey yar!
Sen hiç yüreğinde zincirle dolaştın mı diyar diyar? Hiç gözlerine müebbet cezası kestiler mi senin? Sen yokluğu bilir misin? Ekmeğini umutlarına doğradığın oldu mu? Gözyaşınla taşları oydun mu? Bilirmisin gurbetteki yokluğu? Ve hiçliğin korku yolunu ey yar? Sen kaderden meydan dayağı yedin mi hiç? Yüreğinde kemikler nasıl sızlar bilir misin ? Yaralarında göz tuzundan sabahların oldu mu senin? Dönüp de yillarına öfkeyle güldün mü ey yar? Yar akşamlarında, Bir elinde cigaran, diğeriyle bağrını dövdün mü hiç? Bir sarı yağlıkta, iki dirhem bir çekirdek biraz da tulum peyniri; Anoson kokan sularda soyunmadan yüzdün mü ey yar? Ardımda kalan ne kaldıysa hepsi sensin işte, Ya senin, senin neyin var, geçmişten kendine getirdiğin? Ben dertli kavalın türküsüyle geçtim ölüm vadisinden; Ya senin! azraile bakacak yüzün kaldımıki ey! Yar? Ayazoglum |
kaleminiz daim olsun