KAHR
Kapatmışım yüzümü üç okyanusla
Yırtılmış bir ömürle eylül’ü bekliyormuşum... Yüzümden kum almış yağmurlar Çamur yağmış hep gözlerime... Bütün denizler yüzüme çıkmış Sulara yanlış adresler verip Evime dönüyormuşum İçeride yokmuşum Hiç açmamışım kendime kapımı Ne zaman döneceğimi bilmediğimi söylemişim Kapıda ağlamış ağlamış gitmişim Bütün komşular beni anlatıyor bana Ellerim kanıyormuş.. Avuçlarımı saklıyormuşum yüzümle Kurumuş bir ağacın annem olduğunu söylüyormuşum Saçlarımı ve parmaklarımı tutuşturmaya çalışmışım Kül kusmuşum tüm kapı önlerine.. Bütün evlerde seni aramışım Ayakkabımın tekini asmışım pencereme Ses tellerimi yırtıp başımı bağlamışım Üç gün tutmuş başım Su vermişler ; suları okumuşum.. Baktığım bütün sularda tufanlar gördüğümü söylüyormuşum İnsanların tek tek avuçlarına bakıp bakıp susmuşum Komşu kadınlardan eski etekler istemişim ağlayarak Halime acımış kadınlar Günlerce kazan kaynatmışlar Helva dağıtmışlar Bir kız doğmuş mahallede Adını bağırmışım yedi defa annesine Gözleri düşmüş kadının Bütün elbiselerimi ters giymişim Ha bire taş veriyormuşum kadınlara "taş atın bana...taş atın bana"...diye yalvarıyormuşum bana böyle ne olduğunu soruyormuş kadınlar bir adam tutmuş ellerimden "hadi gidelim" demiş "bırak beni" demişim,tekmelemişim adamı ellerimi koymuşum yere günlerce yeri dinlemişim "kuzeye bakın" diyormuşum insanlara bir gök taşından bahsediyormuşum yüzümün eridiğini söylüyormuş kadınlar ben saç tellerimi biriktiriyormuşum gömlek ceplerimde acayip bir dil konuşmaya başlamışım göz yuvalarımı oymaya çalışmışım; tutmuşlar beni zorla gözlerimi vermeye kalkmışım dilencilere seni göremediğim bu gözlerim batıyormuş bana yaşlı bir adam "kahrolmuş bu" demiş çevresindekilere "kahrolmuş bu" kahrolmuşum... "gitmem lazım" diyormuşum bütün evlerden sofralarını istemişim kaç sabah telaşla yerlere dökülen yaprakları toplamışım bir sabah erkenden bütün komşuların kapılarını kırarcasına çalmışım "bana beddua edin,bana beddua edin,bana beddua edin" demişim sokakta küçük bir çocuğun başını okşamışım son kez eylül gelmiş şehre o kadar da kalmam için yalvarmışlar hâlbukî kararmış yüzümle ...çekip gitmişim |