YARAMAZ ÇOCUK
Yaramaz bir çocuk musallat oldu başıma,
Zamanın var olduğu gün doğan, Hiç büyümeyen arsız bir velet! Kıvırcık saçlı, Gözleri kan rengi, Elleri kocamandır hem, Hem de hızlı koşar. Ki kendisi nadiren en yakın dostumdur, Genelde kanlı bıçaklı düşman, Hiç sevmeyen beni. Sevdaya çıkan yollar boyu, Kapatır ufkumu zamanın çelik perdesiyle. Tutar da yelkovanın ucundan, Ha babam çeker sağa doğru. Öyle akar ki zaman; Onun bile başı döner, Kusar içinde gizli efkarı, Suratıma suratıma! Birisine bir taş bir de saat vermişlerdi, Al boz,al kır zamanı diye. Kırıldıkça saatler,onardı Yaramaz Çocuk. Ne derdin var bizimle,anlamadım ki! Bela mısın oğlum başıma? Cehennemden mi yolladılar seni, Sınav mısın oğlum başıma? Çıkma da benim karşıma, İstersen sonsuza kadar yaşa. Şimdi duydum selamın varmış bana, Farzdır diye alıyorum selamını, Ama küstürdün gözlerimi şafaklara, Küstürdün beni kendine. Kaybol git Yaramaz Çocuk, Sevmiyorum artık seni! Meleğimin kanatlarını kırmaya çalıştın sen, Yelkovanına kestirdim şah damarımı, Yakalarsam seni; O kanın içinde boğacağım, Geçirdiğin dakikaların hesabını soracağım. Koş git Çocuk uzaklara, Yakalarsam seni; Bacaklarını kıracağım… Hercaî |