Vazgeçiştedir Ölüm...Kovsanda gitmeyeceğim gecelerinden... Tutsak ettiğin siyahı yudumluyorum Kana bulayıp tüm beyazları... Kaç gündür katık ediyorum kalan günlerimi aşıma Kaç gündür sahte gülücük dağıtıyorum dostuma düşmanıma Haberin var mı? Haberin var mı uğruna yıktığım kalelerimden, Ucunu gözümden damlayanlarla paslandırdığım kalemlerimden Ah... Söze göz değiyor adam, Bize yalan pişmanlıklar. Neyin adaleti zamanında gelmiş ki, Ömrün adaleti tam da vaktinde tecelli ediversin. Bu trenin son yolcuları arasındayım artık Tanrı affetsin... Kovsanda gitmeyeceğim hecelerinden... Bir eli kalem tutan kederlerim vardı Onu da fincanımın telvesinde kalan kahvem eritti.. Fallar adını çoktan unutmuş Adının tek bir harfini bile Körebe oynar gibi saklar benden Esirger... Küllenen şehirlerin üzerine benzin döker... Bulur seni karanlıklarda ‘sobe’ der, Gider... Ardında bıraktığı yangını Fırat’ın serin sularına emanet eder... Kovsanda gitmeyeceğim cennetinden... Seni bunca uyanıklığına rağmen uyutmaya çalışmak zor Kalbin ses vermezken üstelik Yaşıyormuşsun gibi davranmak İşte tamda şu kapıdan Çıkıp geleceksin sanmak Elimi kalbimde buruşturmak Siyahın en koyusunda durduğunu bilmek Zor... Adam ölüme direnmek zor... Henüz tanımadan Azraili, Seni onun kollarında unutmak Çok daha zor.... Kovsanda gitmeyeceğim senden Bir halkanın içerisinde yaşıyorsun hala, Seni kalbimden, Kalbimi yüzükten, Yüzüğü parmağımdan Söküp atmak Artık çok zor... Nefes almamaksa ölmek Öldüm ben de, İnanmazsan Tanrı’ya sor... Elif SEZGİN |
gitmek de öldürüyor
kalmak da...
çağrısı, sitemi ağır şiirin...
sevgimle.