Alınan Nefesin Şükrü
Üzeri damgalı kağıtlar,
Ederin nedir senin maneviyat dışında, Üzerimden çek ellerini, çek git Yoksa öldürecek beni Çevre kirliliğinden mütevellit Adına para denilen, İnsan kirleten asit... Söyle; Ne tutar yerini Bahçeden yolduğun güllerin? Hem gül dediğin çiçeğin Kuruduğunda da bir anlamı olur Ne değeri var çürüyen pahalı orkidelerin? Susasan bir yudum su için Kaç servet bağışlarsın? Hadi buldun ve içtin diyelim, Böbrek hastaları ne yapsın? Sağlam gözlerinle okuyorsun şiirimi Kirpiklerine değen her bir ışık huzmesinin, Biliyor musun değerini? Bak klavyende dans ediyor ellerin, Hani her birini sağlam yaratan Yaradan’a teşekkürlerin? Nefesi ciğerlerinin en ücra köşelerinde hissederek, Ev yapımı portakal reçellerinin tadına varabilmeli Pahalı rugan pabuçları atıp, Çim üzerinde stresleri bırakabilmeli Sırf canın istiyor diye, Bağıra çağıra şarkı söyleyip, Balık avından Bütün balıkları özgür bırakmış olmanın keyfiyle Eve geri dönebilmeli... Sen bana yaseminlerle gel Burcu burcu dağıtırım ben tenimde At bütün yapay kokuları Sarıl hiç beklemediğim bir anda sımsıkı belime Bir papatya takabiliyorsan saçlarıma Terin damlıyorsa tenime Ve birde şiir fısıldıyorsan kulağıma En güzel hediye... Aşk ise hissedebiliyor, duyumsuyabiliyorum işte... Onu zengin gösterişler, pahalı hediyelerle Amacının dışına taşımak ne diye? Farkında mısın bilmem ama, Zenginlik bizim asıl metelik vermediklerimizde... Elif SEZGİN * Şiir hakkı olmayan suçlamalara maruz kaldığı için değiştirilmiştir. |