SANDIK LEKELERİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Eski bir sandıkta unutulmuş bir örtü gibiydiler,
Yıkamadan, aklamadan serdik örttük yüreklerimize sandık lekeliydiler
Biz avuçlarımızın kirinden hep korktuk görünmesin diye sakladık.
İşte bu yüzden sımsıkı kapalı bir yumrukta avuçlarımız Bu yüzden bazen sevgilinin elinden tutamayışımız Nefesleri yetmeyen buz tutmuş ruhlara masallar anlattırdık. Bir ihtimaldi işte bir varmış bir yokmuş diye uykularda dinledik Belki de kısmet diye hikayeleri vardı imkansız beşiğinde sallanırken Saklıydı ceplerinde gidişleri saklıydı vedaları yüreğinde kayıptılar Uyutmaya çalıştık bir hiçliğin olmazında katık ederken aşklarını. Bildiğimiz tek duygu bir aşk masalını özlemekti oysa Eski bir sandıkta unutulmuş bir örtü gibiydiler, Yıkamadan, aklamadan serdik örttük yüreklerimize Gördük sandık lekelerini kokladık nemli rutubet kokularını sonradan Hiç kimsenin görmediği en derin acılarımız gösterdik. Lal sızlatan yaralarımıza bir merhem sanıp kanattılar daha çok. Yalnızlığımızda büyüttük işte plastik dokulu vitrin mankenlerini Adam kılığında insan tadında değerleri var sandık biz gibi Ne solukları vardı ne bir sıcaklık sadece bir gölge gibiydiler. Anlamlar yükledik yatak odalarında ki körebelerden kaçanlara Müebbetlerini görmezlikten gelip gülümsedik bir iblise bazen Herkesdiler başka tenlerden başka nefeslerden saklanıp gelirken Karıştı nefeslerimiz kim kimin aldığı nefes bilemedik. Ve sığamadık üç kişi bir yüreğe hiç gelmeyen vuslatlarda Kaç kişilikti ruhları bir tende bedende? Kaç kişiyle yaşanmalıydı bu aşk kaç? Aynı denizlerin yakamozlarında seviştik delicesine Yabancı tenlerde öldük birbirimize hiç nedensiz öldürüldük. Biz bir tas çorbamız var ama benim diye içip ısınmaya çalışırken Onlar basit bir menüde ara sıcakların yerine koydu yüreklerimizi Her kelimelerine nokta koymaya çalışıyorlardı başka hikayelerde Cümle bitmemişti ki oysa biz her kelimede virgüllerle uzattık. Aslında tek okumak istemediğimiz kitaplardandı onlar En yasaklı yayınlar en illegal cildine kandık açıp baktık Ucuz bir romanı bitirmeye çalıştık içine bakmadan Hep bulduğumuzu sandığımız zamanlarda kaybettik zaten yoktular Gizli tenlerin kokusunu gizli bir elin boğazımızı sıktığını bilemeden Başka öpüşlerin izlerini taşıyan dudaklara serdik acemi yüreklerimizi Notasız bir türkü eksik kelimeli bir şiir gibiydiler. Başka asırlardan gelen bir hüzüne ilk defa düşler kurmayı öğrettik. Bütün günahları alıp omuzlarımıza koca bir sevdayı biz yazdık Kırdık kanatlarını içimizde ki meleklerin ağlattık değmezlere Çocuksu hasretlerde yıldızlara koyduk ulaşılmaz sevdik sadece deyip Bir ölüm ikiziydiler bilemedik sardıkça titredik ayazlarında sararken Onlar bizle oynadılar bir oyuncak gibi biz acılarımızla Geriye bir avuç ihanet ölümsüz bir aşka yapılan bir mezar taşı kaldı. Sadaka sevgilerinde hiç gelmeyen baharların dilencisi yaptılar. Sandık lekeleri siyahtı değişmeyen başka sandıkların boyadığı Çiçeklerimizi hiç koklayamadılar elleri kirliydi tutamadılar Bizim kapadığımız kapalı sandıkta ki değerlerimizi Akları gülleri alları morları gökkuşaklarını göremediler Şimdi ya da hiç bir zaman bilemediler. Çünkü yüreklerimizi aşkımızı göremediler. |
İşte bu yüzden sımsıkı kapalı bir yumrukta avuçlarımız
Bu yüzden bazen sevgilinin elinden tutamayışımız
Ahhh yasemin ah. beni aldın o yaşayadığım çocukluğuma götürdün. Bu cümlelere oturan bir çocukluk geçirdim herkes gibi. Ama yaşananları bu kadar güzel dizelerle altalta getiremedim. Belkide bu yüzden şiirlerinin birçoğunda yaşamımdan kesitler buluyor ve şiirlerini beğeni ile takip ediyorum.
Kalemin varolsun,
Yüreğinden gelenleri esirgeme bizden.
Saygılar