Dayanmazsam Geçmeyecek
Hüzünlü başlayan bir haftanın,
Sevinçli bir Salı günüydü sanırım, Gülücüklerim deste deste, Sözlerim beste besteydi, Vardı bir hal, keyfim yerindeydi elbette, Gerçi sabaha kadar hüzün hakimdi ya, Şükürler olsun, kurtuldu dertlerinden.... Kanser hastası bir dostum vardı, Haftalardır hastahanede, tedavide Ve son birkaç gündür komadaydı, günler sonra bekleyişlerin ardından bu sabah ameliyattan çıkmıştı.... Bütün gece uyumamıştım, Gözlerim, kan çanağı olmuştu ağlamaktan, Seccadem şahittir bu duruma, Secde yeri varya hani, Alnımın değdiği yer, İşte oradan doğrulurken ezan sesleriyle, Gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı, bardaktan boşanırcasına çağlamıştı.... Ve yeni doğmakta olan güne, Hayırlı sabahlar diyen Güneş’e Ve daha ne varsa hayatıma gerekli, Hepsi bana yabancı olmuştu, Kulağım sağır, düşüncem kahır, Bedenim her zamankinden daha ağırdı... Hayalim yüksek bir duvarın önünde çaresiz gibiydi.... Ve neden sonra acı bir zil sesiydi, evimin yarı boş odalarında yankılanan... Gelense dostumun kardeşiydi, Seslendi telaşla, ’aç abi aç’ dedi, ’Müjdem var sana...’ Ve çakılıp kaldım öylece, boğazımda bir yumruk düğümlüydü, Durdum bir an ve gelen haber, müjdelerin hangisiydi... öyle ya, müjde vardı, müjde vardı... Hep derdi bana ’ölsem benim için kurtuluş’, herkes bilirdi söylediklerini.... Bana göreyse müjde hayata dönüş... O benim dostumdu, can dostum..... Ve beklediğim o müjdeli haber, benim müjdemdi ve o yaşıyordu..... İşte bugün bu sebepten neşeliyim... Tuttum hastahanenin yolunu, ayaklarım dolaştı kaç kere, gece baş ucunda beklemek istemiştim oysa, izin vermeyip, git dinlen demişlerdi.... günlerdir nerede yaşadığımı bilmeden almıştım nefeslerimi oysa.... Ve şimdi ona koşuyordum tekrar, merdivenleri bir çırpıda çıkıp, odasının önüne geldiğimde, heyecanım öyle çoktu ki, yüreğim dışarı çıkacaktı sanki, ve dediler, ’Biraz beklemeniz gerek.’ Çekildim bir köşeye ve bekledim... Eski neşeli günlerimiz geçti gözümden, ’Var mıydı bizim gibi dost’ dedim kaç kere.... İç çekerek ne hatıralar film oldu ve aktı hayal perdelerimden.... Ben bu minval üzere iken, O sıra bir çocuk getirdiler, Beş altı yaşlarında ha var ha yok, yüzünde çektiği acının gerçek izleri fotoğraf fotoğraf işleniyordu hafızama... içim acıdı, yüreğim yandı, annesiydi herhalde yanındaki, ve ’kanser tedavisi görüyor abisi’ dedi, gözlerim doldu, nutkum tutuldu, sanki bir an nabzım durdu, Ve çekinerek sordum, ’çok mu canın yanıyor’, Verdiği cevap çok manalıydı, tam bir gerçek ve imalıydı, ’Evet abi’ dedi, ve ardından, ’Ama biliyor musun dayanmam gerek’ ’Çünkü, dayanmazsam geçmeyecek...’ ............... dayanmazsam geçmeyecek... dayanmazsan geçmeyecek... dayanmazsak geçmeyecek... ............... kulaklarımda çınladı dakikalarca.... Yere çökmüşüm, dizlerimin bağı çözülmüş, Göz yaşlarım çoktan özgür olmuşlar, Belki de hiç dinmeyecek, Ve o çocuk, ..............dağlardan büyük bir yürek taşıyordu, ser levha oldu bana, ..............o küçücük ağızdan çıkan, büyük söz, ’Dayanmazsam geçmeyecek’ 19.07.04 / Frankfurt - Hayatın her döneminde ne kadar içinden çıkılmaz durumlar olsa da, öğrendim ki, dayanmazsam geçmiyor, geçmesi için sabır, azim ve irade ile dayanmak gerek.... Metin Eser |