Söyle, gelecek misin?
Son nefesimi
vermeden ben söyle gelecek misin? Seven yaralı yüreğimi son kez olsun mutlu edecek misin? Söyle sevdiceğim söyle ne olur umudum bitmedi canım çıkmadı daha bekleyeyim mi? Son kez gülsen benimle elini versen elime gözlerin gözümde nefesin yüzümde ah ahh ne kolay olurdu o vakit ölüm hoş gelirdi onca zaman beklememe çektiğim tüm çileye değerdi Son nefesimi vermeden ben söyle gelecek misin? Bilsem ki insaf edeceksin geleceksin satarım anasını dünyanın ne derdim kalır ne kederim gözlerim yollarda kulağım kapıda bir azraili bir seni beklerim... 21.13 - 28 Ekim 2009 - Çarşamba Başakşehir - İstanbul |
"Kolay mı sandın ayrılığı? Senden vazgeçip, sevdamı rafa kaldırmak mümkün mü sandın? Seni sevdim ben, kimseyi sevmediğim gibi... Kimseye bakmadığım gibi baktı gözlerim sana. İlk kez bir çift göze, gözlerimle değil, yüreğimle baktım seninle. İlk kez canım böylesine acıdı, ilk kez kalbim yoruldu seni tanıdıktan sonra.
Aşk dedikleri bu muydu yoksa? Yoksa, överken bitiremedikleri, o yüce, o büyük duygu sadece acı çekmek gibi birşey miydi senin gözlerinde? Olamazdı...
Böylesine acımasız bir duygu, bu kadar övülerek anlatılamazdı. Kalbimi hassas bir cam gibi, ilk darbede tuz buz edecek bir şey olmamalıydı aşk. Aşk (acı çekmekte olsa) bu kadar vazgeçilmez olamazdı...
Seni anımsadığında atışları değişen kalbimin, ruhuma uyguladığı baskı, beni bir çıkmaza sıkıştırdı işte. Ne yapmalı şimdi. Rotasını kaybetmiş pusulasız bir gemi gibi ordan oraya savrulacak mıyım ömür boyu. Kulaklarımın amansız uğultularını durduracak, fırtınalarımı bir sözünle dindirecek sesine muhtaç mı yaşayacak bu beden. Tenini hep özleyecek miyim delice huzursuz gecelerde.
Söyle, gelmeyecek misin sükun vermek için sensizliğime."