VEFAİki yokuş arası, gerildim, kopuyorum! Yalnızlığı her gece, alnından öpüyorum... Bir an değecek sandım, ayaklarımız kuma, Çağıldayan kalbimle, hapsoldum akvaryuma! Siyah saçını örer, her gece derin bir ah! Kaç günahın karnından, çıkıp gelecek sabah? Her sorguç da, kaç kere, camları sarsıyorum! Kimseye zararım yok, kendimi arıyorum... Denizleri gözüme, hapsederken gelecek, Ömrümün son demleri, akvaryumda bitecek! Her gün alıcı kuşlar, gagalıyor sinemi, Bu arsız ayrılığa, kim zebun etti beni? Kaç parçaya bölünüp, düşerken ayrı ayrı, Söyle! Kime, ne yaptım, ahde vefadan gayrı? Ahdın, baki kalsa da, bozarmış ayrı düşmek, Bilmezsin, ne mel’un şey, ömür boyu üşümek... Bir yandan ıslanırsın, vurur bir yandan ayaz, Bellemesin bir kere vadiyi deli poyraz! Düşse de yamaçlara, vurur hep aynı yerden, Biricik çaren kalır, ısınırsın kederden... Hani bir de olmasa, içinin yangınları, Kim eritir başına her gün yağan karları? Dışarıdan çok keskin, içimin eğmeleri, Bari bir faydan olsun, çöz de gel düğmeleri. Güneşe bir bay bay et, ay da görsün küpeli, Buldun bir deli oğlan, es artık deli deli... Daha yorgun kalkıyor, kollarım denizlerden, Akvaryuma kapandım, kaçıp gözlerinizden. Değişmekle, olmaz ki, duvarda ki aynanı, Boğulsam da, şu anda, görüyorum dört yanı... Nasıl olsa, taş atıp, kırarlar bir gün camı! Her şeyi unut amma, unutma sen vefamı... Hayrettin YAZICI |
ÜStatca
Çok güzel inci gibi beyitlerdi.
Tebrikler