Okuduğunuz şiir 22.10.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
KADINLAR HALI DOKUR
Ne zaman el dokuması bir halıya baksam Mahzun bakışlı bir kızın Islak gözleri düşer aklıma Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar…
Yazmışlar hayatı alınlarına kader kurbanı diye Kimi koca katili,kimisi kuma Ömürleri senelere mahkum olmuş Bir tezgahın başında İlmek atarlar özgürlüğe Sivas’ta Kayseri de,Yozgat’ta Mahpushanelerde Halı dokur kadınlar….
Eskiler alışıktır kirkit vurmaya (1) İlmekleri tararlarken demir tarakla (2) Sanki kızlarının saçını tarar gibi Özenle düzeltirler yün ilmekleri Sevgiliye sarılır gibi çekerler varangeli (3) İnce atkı,kalın ayar çekerler (4) Dillerinde hasret türküleri Hayallerinde memleket yatar
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar…
Yeni gelen çırağına bağırır ustası hiddetle Elinde bir model “üç gül kurusu (5) İki deniz (6) Lacivert yedi olsun,unutma.! Motiflere ilk ilmeği atınca Arası kirli beyaz (7) Taban kan olacak kan.!” (8)
Günlüğü beş bin ilmekten bir halı İki senede olunca tamam Bir devlet büyüğüne hediye gidecek Ağırlanırken ünlü konuklar O halının nice bir hasretle dokunduğunu Bir kadının yorgun kollarından halsizliği Özgürlük tüten türkülerinden esareti Hasretinden eskittiği geceleri Kimseler bilmeyecek…
Ne zaman el dokuması bir halıya bassam Ayaklarım üşür Bir kadının at kılından duvar ördüğü İlmek ilmek ömür tükettiği Mahpushaneler gelir aklıma Ve o türküleri “ Yakmalı yıkmayı mahpushaneyi El oğlu bekler mi yedi seneyi”
Elleri nasırlı makas tutmaktan Parmakları yaralı ilmek atmaktan Ve gözleri kan çanağı Özgürlüğe ağlamaktan Geçmişleri yok gelecekleri karanlık Vazgeçmişler çoğu zaman günleri saymaktan Hayata kader demişler kısadan Hasretleri gecelerce kara Hayalleri sadece bir halıyı bitirmek
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz...
açıklamalar....
1- Kirkit: ilmekleri dövmek için kullanılan tarak dişli demir kütle 2- Yün ilmekleri taramak için yapılmış demir tarak 3- Uzunca tahta .çözgü tellerinin yer değiştirmesini sağlar 4- Pamuk iplikle yapılan işlem…her sıradan sonra ince ve kalın ayar çekilir 5- Halıcılıkta kırmızıya çalan renk 6- Mavi ile gri arası yün rengi 7- Adı gibi beyazın kirlenmişi 8- Kan…kırmızının yerine kullanılan koyu,kara bir kırmızı…açık kırmızı ise kiremittir...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KADINLAR HALI DOKUR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KADINLAR HALI DOKUR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz..." ....
kadinlarin hayatlarinda ilmik ilmik sevgi dokumlari umudu ile ... ezilmeyip... insan olarak her toplumda saygi, erdem, bilgelik ve sevgi ile yükselmesini diliyorum......
“Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir.” Mustafa Kemal Atatürk ...
farkli bir anlatim... mükemmel bir siir okudum efendim... fikir ve düsüncelerimi paylasmak istedim...
tebrik ederim...
duyarli yüreginize saygilarimi sunuyorum...
........
YAŞAYANKELİME tarafından 11/1/2009 11:16:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
"Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz..."
Öncelikle günün şiiri olması vesilesiyle tebirk etmekle başlayalım.Şiiri okudum yorumlara baktım.Esasen şiirle alakasız olacak ama bu kısım bana Mehmet Akif'in "Toprak diyerek geçme ..." mısrasını hatırlattı.Biz öyle bir milletiz ki yaptığımız her işte ruhumuzu katmasını bilmişiz.Kaç millet vardır ki vatanını öz kanıyla sulasın.Yani uğruna herşeyi seve seve feda edecek akadar sevsin.Vatanını böylesi seven bir milletin an'anesi de elbet motif motif işlenir halıya kilime gergefe iğne oyasına v.s :İşte kıymet bilmeli değer vermeli.Bizim bilmediğimiz ne güzellikler ne acılar ne hikayeler barındırıyordur kilimler kim bilir.Saygımla...
Öncelikle günün şairini ve manzumesini tüm kalbimle tebrik ettiğimi söyleyerek söze başlamak istiyorum. Ben, Sanat Tarihi bölümünde okurken, son senemde mezuniyet lisans tezi olarak, "Erdemli ve Silifke Yöresi Dokuma Yaygıları" üzerinde çalışmış ve yaklaşık 150 sayfalık bilimsel bir çalışma yapmıştım. Bu arada, dokuma sanatının yapıldığı köylerde, motiflerin hikayelerini, hangi kavrama karşılık geldiklerini detaylıca irdelemiştim.Oldukça zevk alarak yaptığım yorucu ve uzun bir çalışmayla bazı orjinal özellikleri de ortaya çıkarma bahtiyarlığına malik olmuştum. Anneden kıza miras kalan bir ince sanat anlayışının asırlardır nasıl canlı kalabildiğine de çok şaşırmıştım. Zira, her nakışı bir kavrama karşılık gelen bu güzide sanat dalı, kendine özgü bir iletişim dilini de inkişaf ettirmiştir. Bu dil çok samimidir. Göçebelerde deve motifini, yavuklusunu bekleyen kızın tezgahında "eli belinde" nakışını, hububat çuvallarında, bereket nişanesi olan "bıtrak" motifini gören insan, bu dilden etkilenir. Bu dil öylesine canlıdır ki, bilişim çağında bile adeta bir ışık gibi parlak ve diridir. Silifke'nin Uzuncaburç kasabasında araştırma yaparken, "kızılala" denilen esvap çuvalında, çok karmaşık, işlenmesi oldukça zor bir desene rastlamıştım. O esvap çuvalını dokuyan annemiz Fatma Sak, (sağ ise Allah uzun ömürler versin, öldü ise Allah rahmet eylesin) o nakışın isminin "heykel" olduğunu söylemişti. Bizim sanat anlayışımızda heykele pek sıcak bakılmadığından hareketle, merak ettim bu "heykel" motifini... Fatma Sak annemiz, bu kavramın "heykirmek" (yöresel ağızda "hıçkırmak") kelimesinden geldiğini ve namütenahi bir hüznü sembolize ettiğini anlatmaya çalıştı. Dokumalar, yüzyıllar öncesinden günümüze kadar süregelmiş bir mektuptur. Onda, her duyguyu bulmak mümkündür. Şiirinizde; "Ne zaman el dokuması bir halıya baksam Mahzun bakışlı bir kızın Islak gözleri düşer aklıma.." Diyorsunuz. Keşke bu kültür hazinesine hak ettiği değeri verebilsek. Çünkü her birinin içimizi titreten etkileyici bir hikayesi var. Şiir neyse, musîki neyse, mimari neyse, dokuma sanatı da odur ve bu işle iştigal eyleyen marifetli eller de tartışmasız sanatçıdırlar. Mahpusta da olsa, o kadınlarımız, bugünden yarına birer kültür köprüsüdürler. Şiirinizde bu temayı işlediğiniz için özellikle bir Sanat Tarihçisi olarak size teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Halil Gülşen tarafından 10/23/2009 10:55:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne zaman el dokuması bir halıya baksam Mahzun bakışlı bir kızın Islak gözleri düşer aklıma Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar… değerli dost hayran oldum dizeleriniz seçkiye teşekür ederim onurlu ve gerçek hayatı anlatan satırları ayakta alkışlıyorum saygı ve sevgilerimle zaralıcan
Ne zaman el dokuması bir halıya bassam Ayaklarım üşür
zordur el emeği göznura basmak.hele bu emeğin sahibi kader mahkumu analarımız bacılarımızsa ayaklarımız değil yüreğimiz üşür derinden.. efendim cok güzel bir şiirdi sizi okumak ve tanımakta zevkti ayrıca.saygılarımla
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz...
Çok güzel ve dokunaklı dizeler okudum gönlünüzün narından dökülen... Allah kimseyi öyle durulara düşürmesin ... düşene de yardım eylesin... Bu gün beni çok hüzünlendirdiniz... Gönlünüze sağlık.. saygılarımla..
Halı öyle ince bir işçilikle Gönül gergefinde dokunmuş ki, Mısralar derinliklerine çekiyor insanı, Şairin ustaca çizdiği tabloda, Gâh ilmek, gâhî desen, Kimi zamanda mühür olarak çıkıyor karşımıza. Tanıdık, bildik yerlerden geliyor, Hüznümüzü, sevincimizi, hayallerimizi… Yansıtarak. Şairi yürekten tebrik ediyorum.
sevgili dostum bir ilmede kaç çin var diyorlardi halının iyi olduğunu anlamak için şimdi bu şiirde yüz binlerce çin var demek ki harukulade bir şiir olmuş yaradan yüreğine sağlık ellerine kuvvet versin şiiri okuduğum zaman bizim evde hananın başında olanlar aklıma geldi teşekkürler sevgiler
Elleri nasırlı makas tutmaktan Parmakları yaralı ilmek atmaktan Ve gözleri kan çanağı Özgürlüğe ağlamaktan Geçmişleri yok gelecekleri karanlık Vazgeçmişler çoğu zaman günleri saymaktan Hayata kader demişler kısadan Hasretleri gecelerce kara Hayalleri sadece bir halıyı bitirmek
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz...
HAPİSHANESİDE AYNI DIŞARISIDA HALILAR DİLE GELSEDE DİLLENSE NE ACILAR NE SEVİNÇLERLE DOKUNMUŞLAR.SİVAS HAPİSHANESİNDE ERKEKLERDE DOKUR HER İLMEK BİRGÜN GİBİ SAYILIR, EVET KADINLARIMIZ HERLDE HALI DOKUR DESEN YÜN KİRKİT AYNIDIR DEĞİŞMEZ İLMEK İLMEK DOKURLAR TÜRKÜLERİNİ DUYGULARINI KATARLAR.GÜZEL VE ANLAMLI BİR ÇALIŞMA OLMUŞ EMEĞİNİZE SAĞLIK.KUTLARIM.TEBRİKLER.SELAMLAR.
t_a_polat tarafından 10/23/2009 1:27:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hadi kadın çöz çözgüyü asıl ger tezgaha ömrünü dokuyacağın ipleri birer birer Desene baktığında neler geçer aklının ücralarından.bir hamleyle gergin iplerin arasına dalar parmağı ve aceleyle dolar ipini bazen açık atar ilmeği bazen kapalı ve hızlı bir darbeyle keser çakısı ipi mi yoksa içinde ki acıyı mı ? Uçuşan tozlar yapışır boğazına.Diğer sıraya geçmek için atar ipi karşı uca dümdüz gider geri gelirken kirkit darbeleriyle boncuk boncuk olur o dümdüz ipler.Makas darbeleriyle uzun kalan ipleri mi keser yoksa taşıdığı umudunu mu kadın ? Basanlar hereke der,Isparta der, kimi alır ipek der duvarına serer Kimseler bilmez o her ilmekte ne sırlar oradan hayata acı acı gülümser. Yazan yüreğinizi bütün kalbimle kutlarım halı dokumuş biri olarak halı ,acı ve kadının birlikte işlenmiş olması beni çok etkiledi.Sürç-ü lisan ettiysem af ola en derin saygı ve sevgilerimle
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz...
çok iyi bir gözlem çok güzel şiir memleketim Sivastan en doğalından insan manzaraları usta kalemden sevgiler bıraktım bu güzel şiire ve yüreğine,selam olsun yurdumun güzel insanlarına...
Yazmışlar hayatı alınlarına kader kurbanı diye Kimi koca katili,kimisi kuma Ömürleri senelere mahkum olmuş Bir tezgahın başında İlmek atarlar özgürlüğe Sivas’ta Kayseri de,Yozgat’ta Mahpushanelerde Halı dokur kadınlar….
Elleri nasırlı makas tutmaktan Parmakları yaralı ilmek atmaktan Ve gözleri kan çanağı Özgürlüğe ağlamaktan Geçmişleri yok gelecekleri karanlık Vazgeçmişler çoğu zaman günleri saymaktan Hayata kader demişler kısadan Hasretleri gecelerce kara Hayalleri sadece bir halıyı bitirmek
evet kader....demek kısadan...sizde şiiri dokumuşsunuz yüreğinizle her dizeyi ayrı duygularla kaleminizle işlemişsiniz...güzel yüreği kutluyorum çok güzel di zaten liyakatını da almış...sevgi ve selamlarımla
ne güzel anlatmışsın o kader mahkumu kadınların emeğini, yaşamış gibi ordaymış gibi. kim bilebilir ki onların ne emeklerle dokunduğunu. yıllarca annem de dokudu halı. hatta bir de türküsü vardı. " halı dokurum halı da, bitmiyor gavur malı" diye. gerisi ne idi hatırlayamıyorum ama, canı sıkıldıkça özellikle bu iki mısrayı söylerdi. canım benim, yıllarca dokudu bitirdi halıları ama kendi ömrünü de bitirdi halı tezgahının başında. içime dokundu, yaşadım o yılları. devletin mahpushanesinde değildi ama o da kendi mahpusunda emek verdi yıllarca. ama kim bildi orası düşünülür. kutlarım günün yazısını.
Ne zaman el dokuması bir halıya baksam Mahzun bakışlı bir kızın Islak gözleri düşer aklıma Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar…
Yazmışlar hayatı alınlarına kader kurbanı diye Kimi koca katili,kimisi kuma Ömürleri senelere mahkum olmuş Bir tezgahın başında İlmek atarlar özgürlüğe Sivas’ta Kayseri de,Yozgat’ta Mahpushanelerde Halı dokur kadınlar….
Eskiler alışıktır kirkit vurmaya (1) İlmekleri tararlarken demir tarakla (2) Sanki kızlarının saçını tarar gibi Özenle düzeltirler yün ilmekleri Sevgiliye sarılır gibi çekerler varangeli (3) İnce atkı,kalın ayar çekerler (4) Dillerinde hasret türküleri Hayallerinde memleket yatar
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar…
Yeni gelen çırağına bağırır ustası hiddetle Elinde bir model “üç gül kurusu (5) İki deniz (6) Lacivert yedi olsun,unutma.! Motiflere ilk ilmeği atınca Arası kirli beyaz (7) Taban kan olacak kan.!” (8)
Günlüğü beş bin ilmekten bir halı İki senede olunca tamam Bir devlet büyüğüne hediye gidecek Ağırlanırken ünlü konuklar O halının nice bir hasretle dokunduğunu Bir kadının yorgun kollarından halsizliği Özgürlük tüten türkülerinden esareti Hasretinden eskittiği geceleri Kimseler bilmeyecek…
Ne zaman el dokuması bir halıya bassam Ayaklarım üşür Bir kadının at kılından duvar ördüğü İlmek ilmek ömür tükettiği Mahpushaneler gelir aklıma Ve o türküleri “ Yakmalı yıkmayı mahpushaneyi El oğlu bekler mi yedi seneyi”
Elleri nasırlı makas tutmaktan Parmakları yaralı ilmek atmaktan Ve gözleri kan çanağı Özgürlüğe ağlamaktan Geçmişleri yok gelecekleri karanlık Vazgeçmişler çoğu zaman günleri saymaktan Hayata kader demişler kısadan Hasretleri gecelerce kara Hayalleri sadece bir halıyı bitirmek
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz...
emek, bilgi ve duygu dizelerde bulduğum... üstat yüreğinize emeğinize sağlık... saygılarımla...
Şimdi sevgili dostumun bu güzel şiirini tıpkı bir doktorun kötü bir haberi olabildiğine yumuşak bir lisanla ifade etme k gibi görüyorum. Oysa...! ki o dokuma tezgalarında yaşanılanları birebir ruhunda ve bedeninde taşıyan kadınlarımızın anlatımları daha ağır olacaktır. Zİra o halı tezgahlarında sağlıklarını yitiren, felç çeçiren kadınlarımız kızlarımız dahi var. sevgili dost bu güzel dizelerini hakettiği yerde görmek aldığım hazzı artırdı. yüreğine ve kalemine sağlık, saygı ve selam ile...
Her bir ilmikte kimbilir ne hatıraları yaşıyor,ne gözyaşları taşıyor.Kiimbilir dile gelseydi o halıların ilmikleri bizlere söyleyecek ne çok sözleri olur du.Varolasın kardeşim.Günün şiirini haketmeiş.
Kurtbeyim, muhteşem ötesi esere bir serencam saplanmış ilmek ilmek avaz yiğido diyarından tezgahta dokunmuş imge imge usta işi eser... bir türkü der ya; kilim için ''sevdiğine sözü olan bir kilim dokur, kilimin dilinden ancak anlayan okur'' ben derim ki, özgürlüğe türküsü olan bir halı dokur, kadının hâlını ancak, bu halı söyler'' seçki kuruluna sonsuz teşekkürler...haklı ve güçlü seçki...selam saygı ve dua ile...
Ne zaman el dokuması bir halıya baksam Mahzun bakışlı bir kızın Islak gözleri düşer aklıma Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar…
Yazmışlar hayatı alınlarına kader kurbanı diye Kimi koca katili,kimisi kuma Ömürleri senelere mahkum olmuş Bir tezgahın başında İlmek atarlar özgürlüğe Sivas’ta Kayseri de,Yozgat’ta Mahpushanelerde Halı dokur kadınlar….
merhaba ustam yüreğinize sağlık kutlarım şiirinizi tek kelimeyle harika ama şair de ne güzel dokumuş şiiri ilmek ilmek emek emek has yünden o kadar iç içe girmiş renkler ki gözlerim halıyı kirletir diye korkuyor insan ellerine sağlık usta bizden selam olsun tüm emekçi kadınlara aşkla kalın her nerelerde atıyorsa yüreğiniz umudunuz bol olsun sevda türkülerinde hep kurduğunuz düşte bıraktığınız gülüşte kalın kaleminiz kırılmasın sevgiler selamlar saygılar...
şunu düşünmeli sevgili şair,asla büyük konuşma maksadıyla sarfetmiyeceğim kelimelerimi(sayın Deniz Seki' bir yarışmada jüri üyesiyken yarışmacılardan birinin hapise girmesini yadırgamış onla kalmamış ya o ya ben demiştir.ve sonrası malum sanatçının başına gelenler) hapishanedeki insanları cinsiyet ayırmaksızın Allah kurtarsın ama iflah ederek.can yakan insanların canı yanmalıdır.bunu derken işkence bazında demiyorum.şu kısacık hayatta bir duvarın içinde ne yaptıklarını düşünerek geçirmeleri çok doğrudur.hani derler ya;her fahişenin çok acılı bir yaşam öyküsü vardır.bende geçen bir haber okudum.günümüzde çok fakir bir kadın çocuğuyla dilenmeye çıkmış.ve polisler onun dilenci olmadığını hemen anlamış.ölmek üzere olan iki can.ve kadın ne demiş biliyor musunuz?'asla yapmazdım ama çocuğum için başka çarem kalmadı.ölüyor çünkü'.yani o kadında bir fahişe olabilirdi onun hayatıda toz pembe değildi.ama o, dilenciliğe bile artık uç noktaya geldiğinde ve canı için yapmaya kalkıştı. şiirinizi yadırgama adına değil baştada söyledim.hayat, gecikmişliği affetmeyecek kadar kısaysa hareket etmeden önce çok tartmalı insanlar.sonuçlarına katlanabileceğini düşünüyorlarsa ne ala.ama düşünmüyorlarsa kendi düşen ağlamaz, ağlamamalıdır diyorum ben. saygılar efendim.
El emeği göz nuru... El sanatlarında da makineleşmeye geçildiğinden beri özgünlüğü kayboldu bütün güzelliklerin.Oysa bir halıda dokuyanın kişiliğini görmek mümkündü, ya da bir oya da örenin göz yaşlarını... Kendini katardı emeğine insan. Bu yüzden yıllar el dokumalarını değerlendirir de, seri üretimin parçası haline gelmiş kişiliksiz bütün nesnelerin üzerinden yok ederek geçer.
Çok güzel bir şiir... Emeği yad eden, bir sanatın ortak kelimelerini canlandıran.... Kutluyorum. Selam ve saygılar.
Çok büyük sabır gerektiren bir dünya işi.Ancak bir kadın sabrıyla dokunabilirdi..Yüreğinde ne çok şeyi teyelleyerek...Bu yürekli şiiri ve şairini,aynı yüreklilikle kutladım efendim.Selam,saygı...
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar… Arası kirli beyaz (7) Taban kan olacak kan.!” __________________________________________________ (8)Hasretleri gecelerce kara
Muhteşem efendim,bu şiirinizi çerçeveye alıp,sanat atölyeme gururla,onurla duvarımda ,sadece benim değil her geleneni okumasını evet okumasını sağlayacağım...
Ektisinde kalmak mısraların ,beğeni ile okumak 'şairimizi kutlamak ve sayfanıza beyaz tomurcuk gülleri deste deste bırkmak istiyorum ,kabul buyrun efendim...
sanıyorum sizde halıcılığı biliyorsunuz arkadaşım. şiirin her dizesi bildiğiniiz gösteriyor zaten.. bende bilirim benim yöremde çoğu kadın bilir halı dokumayı.. bırakın demir parmaklıklar ardında dokunanları gün ışığında dokunanlarında bile ilmek ilmek hayaller,umutlar,sevdalar,özlemler acılar,yürek sancıları gizlidir. çok sevdim bu temayı. hele sizin imzanız olunca ayrıcalık olmuş selam ile.
Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar *** Süslü kelimeler yazamayacağım ama bu kadar güzel seyrettiğiö nadir şiirlerden biriydi yine ... Kelimelerin her biri ayrı bir sahne olmuş dökülmüş. Tebrikler
Ne zaman el dokuması bir halıya bassam Ayaklarım üşür Bir kadının at kılından duvar ördüğü İlmek ilmek ömür tükettiği Mahpushaneler gelir aklıma Ve o türküleri “ Yakmalı yıkmayı mahpushaneyi El oğlu bekler mi yedi seneyi”
Elleri nasırlı makas tutmaktan Parmakları yaralı ilmek atmaktan Ve gözleri kan çanağı Özgürlüğe ağlamaktan Geçmişleri yok gelecekleri karanlık Vazgeçmişler çoğu zaman günleri saymaktan Hayata kader demişler kısadan Hasretleri gecelerce kara Hayalleri sadece bir halıyı bitirmek
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz... İLMİK İLMİK İŞLEMİŞSİNİZ DİZELERE HARİKAYDI NE ZOR DOKUNUR O HALILAR İYİ BİLİRİM BABAM DOKURDU DA İPLERİNİ GEÇİRİRDİM BEN KÜÇÜKKEN NE BÜYÜK EMEKLE DOKUNUR GÖZ NURUDUR VE ŞİİRDEKİ KONU ÇOK ÖZEL HAPİSHANEDE DOKUNAN HALILAR O KADINLAR NE ACILARLA O İLMİKLERİ ATAR İŞLER SIRA SIRA TEBRİKLER DUYARLI KALEM SAYGILAR SELAMLAR.
Bu ne güzel bir şiir böyle üstadım.Yüreğim sızladı adeta.Okadar güzel dile gelmiş ki şiir adeta yürekle hasbihal ediyor okuyanda.Kutluyorum efendim yazan naif yüreğinizi.Allah kurtarsın kader mahkumlarını.Var olunuz efendim.Saygılarımla.
sanki dokuma tezgahında yaşadım ben her dizeyi ustam,
ve babamın nasihati geldi aklıma çokça; kızım ya sıkıntıya katlanır okursunuz yada bir tezgahta ömür geçirisiniz...(yatılı okulda sıkıntı içerisinde okuduğumuzda evde oturup sıcacık halı dokuyanlara özenirdik te )
Elleri nasırlı makas tutmaktan Parmakları yaralı ilmek atmaktan 'Ve gözleri kan çanağı Özgürlüğe ağlamaktan Geçmişleri yok gelecekleri karanlık Vazgeçmişler çoğu zaman günleri saymaktan Hayata kader demişler kısadan Hasretleri gecelerce kara Hayalleri sadece bir halıyı bitirmek'
Bazı romanlar vardır; öylesine içselleştirirler ki anlattıklarını, bittiğiinden sinema salonundan çıkar gibi hissedersiniz kendinizi. Bir müddet o dünyada yaşarsınız. Sizin şiiriniz de öyle; şimdi ben Sivas'da halı dokuyan kadınlarlayım, gözlerindeki hüzünde erdiğimi hissediyorum, güzelim halılardaki duygularını seçmeye çalışıyorum ve Onlara vaadecek bir şeylerim olsaydı diye hayıflanıyorum. Bir müddet burada kalacağım sanırım, beni getirdiğiniz mahpushanede, belki ben de halı dokuyacağım..AMA ÜZERİNE BASILMASIN! Sevgiyle,
Ne zaman el dokuması bir halıya bassam Ayaklarım üşür Bir kadının at kılından duvar ördüğü İlmek ilmek ömür tükettiği Mahpushaneler gelir aklıma Ve o türküleri “ Yakmalı yıkmayı mahpushaneyi El oğlu bekler mi yedi seneyi”
Elleri nasırlı makas tutmaktan Parmakları yaralı ilmek atmaktan Ve gözleri kan çanağı Özgürlüğe ağlamaktan Geçmişleri yok gelecekleri karanlık Vazgeçmişler çoğu zaman günleri saymaktan Hayata kader demişler kısadan Hasretleri gecelerce kara Hayalleri sadece bir halıyı bitirmek
Sivas’ta Kadın mahpushanesinde Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla El dokuması bir halıya Bir kadının hayallerini ezersiniz...
Günlüğü beş bin ilmekten bir halı İki senede olunca tamam Bir devlet büyüğüne hediye gidecek Ağırlanırken ünlü konuklar O halının nice bir hasretle dokunduğunu Bir kadının yorgun kollarından halsizliği Özgürlük tüten türkülerinden esareti Hasretinden eskittiği geceleri Kimseler bilmeyecek…
HOCAM BİZİM ORALARINDA ÇOK MEŞHURDUR HALISI ( MANİSA / Demirci ) HALI DOKUYANLARI ÇOK İYİ BİLİRİM..ÇOK DA GÜZEL TÜRKÜLER SÖYLERLER O HALININ BAŞINDA... AMA ŞİİRDEKİ MEKAN ELBETTEKİ ÇOK ÜZÜCÜ BİR ORTAM ALLAH KİMSEYİ DÜŞÜRMESİN....AMA ŞİİR HARİKAYDI HOCAM ..O Kİ HALIYI İLMEK İLMEK İŞLEMİŞSİNİZ DİZLERE...YÜREĞİNİZ DERT GÖRMESİN... SELAM VE SAYGILARIMLA
Bu nasıl bir yürek ki bir el dokuma halısına basmaya kıyamayan bizim yüreklerimiz nerelerde ezilmiş değerli şairim sorgulardayım bu deli yürekli sevda militanını vah vah vah ki vah! Nerelerde ölmüşüz meğerse nerelerde gömülmüşüz bilemeden Ya el dokuması kadar yokmuymuş değerimiz kimilerimizin bizde kadındık be şairim anaydık müebbetlerde dokuduk sevdalarımızı ellerimizde ki zincir seslerine ayaklarımızdaki prangaların kanayan yerlerine rağmen Kayboldum ilmek ilmek dizelerinizde kaç kuruşmuş yüreklerimiz? Kaç rengimizi soldurmuşlar bastıkları kirli ayaklarıyla? Sorgudayım şairim bir halı deyip geçmeyin muhteşem dizelerinizde sorguya aldırdı militan yüreğimi sevgimdesiniz seygımda....
HER BİR SATIRI İLMİK İLMİK İŞLENMİŞ HARİKA DİZELERDİ USTAM.YAZAN YÜREĞİNE VE KALEMİNE SAĞLIK.KALEMİN VE DUYGULARIN DAİM OLSUN.SEVGİ VE SAYGILARIMLA...RUMUZ4300
ayrılığınamı özgürlüğünemi hasretinemi atılır düğümler ne umutları vardı dünyaya geldiklerinde onlar yazmadı alın yazılarını olar istemedi orda olmalarını kader mi demeli alın yazısımı gönül sesiniz dinmesin kaleminiz susmasın saygı duydum yazan kaleme
Tüm duygular işlenmiş şiire ilmek ilmek... Naif mi? Naif... Hüzüm mü? Hüzün... Düşünülmeli mi? Evet düşünülmeli... Ve basarken el dokuması bir halıya, Tekrar tekrar düşünmeli... Yüreğinize sağlık... Bernaca Sevgilerimle...
Yazmışlar hayatı alınlarına kader kurbanı diye Kimi koca katili,kimisi kuma Ömürleri senelere mahkum olmuş Bir tezgahın başında İlmek atarlar özgürlüğe Sivas’ta Kayseri de,Yozgat’ta Mahpushanelerde Halı dokur kadınlar…. --------------------------- -kadınlar kadınlarımız hayatları acıları ilmek ilmek dokunuan emekçi kadınlarımız çook güzel anlamlı bir şiirdi duyarlı yüreğinizden sayfanıza dökülen ellerinize sağlık kaleminiz kırılmazsın tam puanla
Evet çocukluğumda memlekete gittiğimizde bende köy kızlarının tezgahlarına otururdum...Çok zevkle şarkılar söyleyerek kirkit salladıklarını ve benim kirkit sallamama güdüklerini hatırlıyorum..Geçenlerde HEREKE de gördüm tezgahları, ama onlar sırf para kazanmak için sessizce dokuyorlardı..Çok pahalı ve ipek halılardı onlar..Duvara asılan tipten..Öyle bakıp kalmışım, çocukluğuma gittim bir an...... Tebrikler..ESRA
Rahmetli annemin dokuduğu kilimleri hatırladım, bir elinden kirkiti, bir elinden çapası hiç düşmezdi.Güzel şiirinizle anacığımı bir kez daha yâd ettim.
Kadın mahpushanesinde
Halı dokur kadınlar
Siz,siz olun basmayın asla
El dokuması bir halıya
Bir kadının hayallerini ezersiniz..."
....
kadinlarin hayatlarinda ilmik ilmik sevgi dokumlari umudu ile ...
ezilmeyip... insan olarak her toplumda saygi, erdem, bilgelik ve sevgi ile yükselmesini diliyorum......
“Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir.” Mustafa Kemal Atatürk ...
farkli bir anlatim... mükemmel bir siir okudum efendim... fikir ve düsüncelerimi paylasmak istedim...
tebrik ederim...
duyarli yüreginize saygilarimi sunuyorum...
........
YAŞAYANKELİME tarafından 11/1/2009 11:16:03 PM zamanında düzenlenmiştir.