K Ü Ç Ü Ğ Ü M
Son talandan beridir
hiç girmedim gönül bahçelerime ne küllerden haberim var ne de boynu bükük ve susuz kalmış çiçeklerimden K ü ç ü ğ ü m! ve sen iyi düşün istersen, çok zor günler geçirdim ben. o dilime almaya korktuğum kelimeler, dilsiz sevdalarımın rüyalarını süslerdi, uykuların içinde kabuslara dolandım, hiç bilmedigim korkularla uyandım, ve karanlığa dalmak nedir bilmezken, sabahlara kadar ne geceler biriktirdim, güneşin doğusunu sevinçle değil korkuyla izlerdim.... gözlerimin halsizliğine teslim düşerdim de, nerede yattığımı bilemeden uyur kalırdım köprü altı çocukları gibi kıvrıldıgım yerde.... K ü ç ü ğ ü m! ve sen iyi düşün istersen, ne zor günlerden geçtim ben... y ü r e ğ i m; yaralı kuş kanadından daha çok kanıyor, gözyaşlarım senelerdir içime akıyor, hiç kimse görmemiştir ağladığımı, ve kimse bilmez şikayetlerimi, herkesin sırdaşı geceler bile şahit degildir, okyanus dolusu gözyaşlarıma... çektiğim acıları haykırırdım da kendim bile duyamazdım çığlıklarımı, yalnızlığın soğuk sarmalayışları bile ürkerdi benden, üşümekten korkardı saramazdı, neyin var diye soramazdı..... K ü ç ü ğ ü m! ve sen iyi düşün istersen, ne yangınlardan çıktım ben... küflü zincirler var gönül kapılarında, sor ki asırlardır bu haldeyim.... sakın deme bana anahtar gerek, varsa eğer sen de olsa gerek.... yada boşver bırak beni neyine gerek... bu yürek yorgun, ve sen genç güzel...k ü ç ü ğ ü m, dedim ya ben sana iki numara...b ü y ü ğ ü m, gözlerinin parlaklığına kıyamam, sözlerinin heyecanını kıramam, sevmelerin bile daha ateşlidir senin ben sana uyamam.... bırak beni kendi halime, n’olur bırak, gerekirse can çekişeyim senelerce, kuytu köşeler kaderim olsun, ölüm sessizliği; hasret çektiğim bir dost, geceler; güvenmediğim sırdaş olsun.... sense ardına bakma ve git, bekler elbette seni bir yerlerde, en az efsaneler kadar, ve senin yüreğin kadar büyük bir sevda... söyleme bana yaş farkının önemi yok diye, söyleme bana sevgi ferman tanımaz diye, söyleme bana seni seviyorum diye, söyleme....! yalvarırım söyleme....! zor tuttuğum yüreğimin kilitleri kırılacak yoksa, küflü zincirlerimin ardındaki sönmeye yüz tutmuş küllerim tutuşacak sevgi rüzgarından..... sonra alevler bacayı saracak, sonra yüreğim kor gibi yanacak, sonra gözlerin sonra ellerin sonra dudakların bana dokunacak, sonrası tam bir yangın olacak...k ü ç ü ğ ü m, tam bir yangın olacak.... ve sen, k ü ç ü ğ ü m! dağların ulaşılmış zirvelerinden yokuş aşağı koşarak inerken, yine bahçelerim talana uğrayacak.... ve ardından gelen sorular, daha öncesinde olduğu gibi hep cevapsız kalacak.... ve sen k ü ç ü ğ ü m! önce dudaklarını, sonra ellerini çekip alacaksın, en nihayet dizlerimin dermanı o yürek yangını bakışlarını kaçıracaksın... sorma bana neden diye, nereden biliyorsun diye, belki bu sefer farklı olacak diye... bütün bunlar tarihten bir tekrarın bu zamana düşen gölgeleridir...k ü ç ü ğ ü m.... gel söz dinle, aslında çok isterim seninle, bin gönül dolusu sevgiyle, çıkmak dağların doruğuna en yükseğine.... ama gel söz dinle, unut beni, ve gönül hazana, çiçeklerim talana uğramadan, hayallerim senle dolmadan, usulca git, sevginle git, aşkla git, yüreğimi yakmadan, dudaklarıma konmadan, ellerime dokunmadan, gözlerime bakmadan, git. ve sen k ü ç ü ğ ü m! artık düşünme istersen, gönlümden geçeni dilersen, bana bağlanma derim, sevmeden git, hiç kanıma girme istersen, bir kerecik söz dinlersen, sevme istersen, hadi gitsen, artık sen. K ü ç ü ğ ü m! Ve Sen Çok Seviyor Bile Olsan Ben Sevmeden Git İstersen. 25.07.04 / Frankfurt Metin Eser |
duygu firtinalarinin ,alabora olmus düsüncelerin akintisinda sürüklendim...
kaleminize saygim coktur üstadim...
tebriklerim her daim...