HalâskârŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Halâskâr= kurtaran, kurtarıcı
gül-feşân,= gül saçan mizbân = ev sahibi senâ= övgü siman= yüzün herc-ü merc = dağılmak Ruh-i mücerredinden= temiz ruhundan Çeşm-i giryân’a = ağlayan göze târûmâr= karışık laf-ı güzâf= boş laf Bir gül-i râ’nâsınki= güzel bir gül İhtilâçta =can çekişmekte Lebriz-i hasretinim= hasretinle doluyum Bad-el harab-el Basra, = Basra harab olduktan sonra Gevher-i yekpâremsin = tek değerli mücehverimsin Kızıla döndü bulut, yangın içinde mabet, Neredesin âsûmân, neredesin halâskâr. Hangi kutlu iklimde, ve hangi günde avdet, Neredesin gül-feşân, neredesin halâskâr. Denizlerim çekildi, damlasız Sina’dayım, Çeşm-i giryân’a döndüm, duada Minadayım, Sözlerim kifayetsiz, diz üstü sena’dayım, Hançer ucunda zaman, neredesin halâskâr. Nazarınla sar beni, meftûndur sana geda, Lütfûnu çekme benden, bırakma beni cüda, Bir gül-i râ’nâsınki, binlerce canım feda, Ve yalnız sende derman, neredesin halâskâr. Ben bana muhacirim, havam suyum nefesim, Yusufi zindandayım, azâdsızlık hevesim, Balyoz altında kaldı, günden güne kafesim, Dilimdeki tek mizbân, neredesin halâskâr. Lebriz-i hasretinim, gölgeni etsem tavâf, Ruh-i mücerredinden, gelir mi zerrece af, Varlığınla her şey var, gerisi laf-ı güzâf, Mâhı çatlatır siman, neredesin halâskâr. Yokluğun öyle zor ki, katran karası dünya, Bad-el harab-el Basra, gözümde öksüz ziyâ, Yağmur ormanlarında, herc-ü merc oldu riya, İnayetindir ferman, neredesin halâskâr. Nefes kırık ses boğuk, beden uğrunda hasır, İklimlerin tadı yok, günlerim sanki asır, İhtilâçta perişan, kalem ucunda nesir, Sensin yönümde mizan, neredesin halâskâr. Edvara düştü hicap, renklerin bahtı kara, Gittikçe katmerlendi, sinemdeki bu yara, Pişmanlığımı tartsam, kâfi gelmiyor dara, Ve yalnız sende ihsân, neredesin halâskâr. Ümitler parçalandı, esrik esiyor rüzgâr, Bari kokun gelseydi, rüyama girse ruhsâr, Aczin acziyetinde, târûmâr içteki hâr, Bulunmaz başka liman, neredesin halâskâr. Terkibin güldü senin, gül gülüşünle yansın, Gevher-i yekpâremsin, dilim bir seni ansın, Makberî yana yana, meczuplukta uyansın, Sensin zaman ve aman, neredesin halâskâr… Makberi – Ahmet Akkoyun……02/10/2009…..21:50…..İst , Not: Eski kelimelerin bu günkü mânâları hikayesinde var |
Tebrikler hocam...