yağmurun çoğalttığı bir hüzünle
yağmurun çoğalttığı bir hüzünle
bu kent kaldırabilir mi bunca acıyı ______________yalnızlığının labirentlerinde soluk kalmış aşkların tarifsiz gölgesinde oysa ki sevdim bu kenti türküsüne kapılırca tutarsızca, ıssızca, çırılçıplak bir bedene dokunur gibi sen zamansız çekip gittin göçmen kuşların peşi sıra …./ gidişinle topladım anıları bir sokak çöpçüsü gibi ardından /…. kent yağmurların çoğalttığı bir hüzünle kargaşasında ömrün, alacakaranlığında duygularımla yaşadım her günü kaybolmuş anılarımla bulutların koynunda yağmurların toprağı öpüşüyle yaşadım çok ağırdı anıların yükü saplanmış bıçaklar gibi soğuktu ve hüzünlerle ıslanmış bir Ankara gecesiydi yağmur bardaktan boşanırcasına yağarken her damlada yansıman camlara vuruyordu kaybedilmiş aşkların güncesinde gidişinle sarıldım anılara sımsıcak bir yorgana sarılır gibi sen sızılı yüreğinle çekip gittin kan damlayan yüreğinle şiirlerimi geri istiyorum içinde aşk, sevgi, özgürlük olan şiirlerimi örselendi yaşadığımız her an kanatırcasına yaraladık anıları tahta bir masa tahta bir sandalyede duruyor geçmiş Sakarya birahanelerinin rutubet kokan köşesinde Anılar bende kalmışken ey sevgili belki de sen şimdi uzak bir kentin yağmurlarla ıslanmış sokaklarında yürüyorsundur bir karanlığın ortasında kaybolmuşsundur anılara sığınmışım yalnızlıklara kapılmışım saatlerin pilini çıkarmışım zamanı durduramamışım şimdi zaman gecenin yarısı, yirmi dört saattir şiir yazıyorum sensiz geçen günün sabahına şiirlerimi sunmuşum Coşkun Mutlu / Hüznün Şairi |
hüzün almış başını gitmiş
abacanım al benden de okadar
harika dizelerdi
ağladım okudum
can kardeşinden abacanına sevgiler olsun