BEDEN RÜKÜŞTÜ SANKİ…Göklerden büyük harfle bizlere nakış nakış Ölmeyen miras diye kargaşa düştü sanki… Bu gidişle yaz gelmez, bitmez üstümüzde kış Kaderimiz acıyla, zorla öpüştü sanki… Sağduyu rafa kalktı, çoğaldı aklarımız Kupkuru çöle döndü övünç kaynaklarımız Millet çarklardan geçti toza dönüştü sanki *** Zor günler bittiğinde geriye çekilen biz Serhatta bayrak bayrak burçlara dikilen biz Özgür ülkem, -ki sevdam; ölmek hoş bu uğurda Et kemikten ayrılır beden git git soğur da- Renk atar, güneş yakar; kadim sıla, yöremiz Ve yerlere serilen beden rüküştü sanki… *** Ah, gözlerin önünde tarih tekerrür eder Birisi parmak sallar; “Hadi buradan gidin,” der Kafa örs, çekiç sallar, gösterir rüştü sanki… Soyut, somut demeden söz üstüne söz diyen Fazla kahraman hücre birleşip alyuvarla Mücadele etmezse gülemez ebediyen Böylece korunmazsa mikrop önler duvarla Bu, kendini at sanıp yar’a sürüştü sanki… (... / Elazığ) Güneri Yıldız |