Benden Daha Çok Ben/ler
Beyhude geçen ömrümün son deminde
Bir güz yaprağı düşüyor yerinden, Garbımın elleri sarılıyor kemanımın tellerine Samimi ve derinden… Ey, kemane yürek, vur bam telime! İçimdeki kemane gönül ve asi ruhum aşık atışması yaparlar Bense sessiz tanık, Günün en güzel yanı bu ne de olsa Varlığıma en sağlam kanıt! ( ilk söz ruhumun) Yine atıyor tepesi şafağın, Simana çöküyor bin bir tonu kızılın… Bakıyorum da yüzüne Mürdüm rengi dudaklar Alı kaçmış yanaklar ve aksi gibi İpek gibi saçların Hilal düşmüş kaşların, Gel gör ki kaybolmuş bakışların… Ne oluyor sana kemane? Zaman akıyor ani Hatırla, hayat fani Heybene de dolmuyor, aç da gör hadi! Kaçıncı kum saatin boş ve Sen yine göz ardı ettin seni… Al sana şimdi dört duvar, tek pencere ve Pencerenden sarkan sana benzeyen Hazan kokan menekşe Oturda gül sen ağlanacak haline Ey kemane! ( kemane gönül) Gönül gözüm açık, çok şükür ki halime Sen nereden bileceksin İçimdeki huzur kaç huzura hamile? Duy beni, Sözüm ona, içimdeki alime! ( ruhum) Hayat ne şekil sence Üçgen, dikdörtgen ya da kare? Sen ne dersen de Bu hayat çokgen/li Sana göre çok dar ama başkasına göre en/li En güzeli, en çirkini, kimi zaman en kötüsü, en iyisi… Aç gözünü bak hayat deli akıyor Gözyaşların gibi avuçlarına değil hem de Bilmediğin derinliklere Zaman senden giderken Bir daha geri gelmeyecek derken Ömrün defterini ve benim ceplerimi Kalın tut, Kıpırda ey kemane! (kemane) Masalım kitaplıkta, ruhum bende kilitli, Zaman akmaz bende, mazim tende ilikli… (kemane atışmaya son noktayı koyar, son öpücüğe de ruhumun alnına…) Ruhumda bir pes sesi Alkışlar dökülüyor ellerinden Ninni bile söyler o Hadi uyu ruhum sen! Gece gündüzü ne denli geride bırakmış ise İşte o denli Mağlup ruhum, galip gönül Ve gündüz ne kadar tırnak gibi yapışık ise geceye Yüreği sarar ruh elbisem ta ki mahşere… Ölüm tenden ruhu sökene kadar Bu deli bedende gönül ve ruhu saklı tutmak Zaman gibi geçici mefhumların inadına Ve aksine.. Benim boynumun borcu Sonuna kadar… |