Sakın...
Kalansız bölündü bugün zaman
Aşina olmadığım biçimde... Bir ritimde saklı bin fırça darbesi Kılım kıpırdasa uçacak yerinden sanki Geçmişin saklı kalmış baştan sağma Sahnesi... Çarptıkça kavanoz dünyaya kanatlarımdan Bir tanesi, kanunu çalıyor hayatın ve Hep başa sar, hep başa sar Nağmesi... Varsa bile her gelişinde baharın bir Al benisi... Sen beni al, kat bir rengin Çok tonunda bir eser yap, Çıkart beni... Kirpiklerim gönül gözüme batarsa da, Aksa da sicim gibi gönlün ahmak ıslatanı Güneşler söner üstüme ve her şemsiye kendine açılır Ben ıslanırım, Elbet dayanırım... Çocukluğumun kırmızı yanaklı utangaç gözlerinden Yine ben sallanırım, ip kopması riskine rağmen Boyamam alla pulla gündüzümün sokak sefasını Güne dönerim bir ayçiçeğinin kurak dudaklarında... Geçmişin çok uzak, bugünün ise bilemediğim zamanlarında... Varsa bile her gelişinde kışın bir Hayrı... Sen bana hayır deme sakın, Kabullenir de görürsen beni Salla çocukluğumun salıncağını Yokluğundan sakın beni Sakın... |