" "Mustafacık " DİYEN BEDHAHLARAnam, babam, bütün ecdadım. Sana tutunmuş, seninle yaşamışlar. Aradan doksan yıl geçmişte, Maalesef görülebilmiş, gözü ve kalbi karalar. Daha nasıl anlatayım onlara, nasıl! Senin yaşam ve özgürlük sebebimiz olduğunu, nasıl... “Mustafacık” diye seni küçültmek isteyenler, Kendi küçüklüklerini sergilediler. Daha da devleştiğini görenler. kahroldular, yerin dibine girdiler. Seni yalnız ve terkedilmiş gösterenler Topraklara bile sinmiş büyüklüğünü, Silip yok etmek isteyenler Kazdıkları kuyularında boğuldu, Kalplerimize kazınmış sevgini silemediler. Kıskanıp gözden düşürmek istedikleri, Bir türlü hazmedemedikleri devrimlerini Halkımıza ve dünyaya unutturmak istediler. Gelip geçici sevgi sandı aptallar...hainler... Büyük devrimcinin halk ve vatan sevdasını Uşaklığını yaptıkları hainlere anlatamadılar. Bu ne aymazlık, ne hainliktir ya rabbim!.... Köpek misali cami duvarını kirletenler… Bıkıp usanmadan seni eleştiren, kötüleyenler... Onları bayıltıp, bayıltıp, ayıltan; devrimlere karşı İşledikleri suçların bedelini ödemeliler. Ey… sevgili insanım… sakın unutma! Yalnız doksan yılın davası değildir bu… Yüzlerce yıldır üstümüze,üstümüze gelenlerin, Her seferinde püskürtülüp, yok edilenlerin, Emperyal güçlerin rövanş davasıdır bu. Peki bu niçin böyledir?... Niçin Türkün yurdunda eser bu fırtınalar? Bastığın toprakların, kokladığın havanın, Kirlenmemişliği, tertemiz kalmışlığı, Denizlerle çevrili bir zümrüt ada oluşunun, Cennet misali cazibenin sonucudur bu. Ah bunu bir anlasanız, anlasanız! canlarım. “Canımızdır” diye toprağımızı kavrasanız… Cana- can, dişe-diş, kazanıldığını bilseniz, Özgür ve dik yaşamların ancak, Bu topraklarda olduğunu bir anlasanız… O zaman dünya yeniden kurulmaz mı? Tüm hesaplar yeniden görülmez mi canlarım… “Kemal Polat / Maltepe – İst.” |