Şiar / II- Bizde vefa dest-i şêmdir sevdalar silinse de Arş-ı âlâ gönlümüze, kamer yere inse de. - Neresinden başlansa aslına rücû eden Uzun bir yolculuğun ilk molasıydı ömür. Bir hayalle başlayıp başka bir ana giden Rehnedilmiş bir düşün fasılasıydı ömür. Payımıza düşeni anlattı tüm satırlar Duyduğumuz her söze darıldık birer birer. Belki biri duymuştur, belki biri hatırlar Yaşadığımız ana kırıldık birer birer. Kırıldık, kırılmanın kırıldığı her yerde Kırıldık, bir kez daha; gözün çok ötesinde. Vurulduk, darılmanın sorulduğu her yerde Sorulduk, bir kez daha; sözün çok ötesinde. Kırıldık, sustu sema; yandı bütün kâğıtlar Yoruldu hülyaları yeni yetme düşlerin. Darıldık, yandı kamer; arşı sardı ağıtlar Karartıldı yolları vakitsiz dönüşlerin. Çünkü biz, ne söylesek; kendimiz duyduk önce Nafile zikredilmiş her sözü yok sayarak. Çünkü biz, acı ile kendimiz doyduk önce Kirlenmiş hayallerin hayrını kutsayarak. Unuttuğunuz her şey, vazgeçtiğiniz her gün Görmediğiniz her aşk; her yalan bizdik çünkü. Özlediğiniz her an, yok saydığınız sürgün Aynaların ardına saklanmış gizdik çünkü. Biz ki, sizden öncesi yokmuş gibi yaparak Duyduğumuz her şeyi doğru saydık her vakit. Biz ki, ömrün ardından karanlığa saparak Bir yıldızın bağrına doğru kaydık her vakit. Bizdik gizi sır eden, bizdik her vakit saklı Bizdik bir ziya için kendi cismini ezen. Bizdik her dem aşikâr, bizdik her dem yasaklı Bizdik gölgesi için kendi ismini ezen. Oysa biz, nefsimizden var olmuş zaman için Kırılmış gönlümüzden topladık kalanları. Oysa biz, iki kirpik arası bir an için Hakikat kisvesinden ayırdık yalanları. Şimdi biz, bir kalemin kâğıda aşkı ile Kendimize küserek çürür olduk günbegün. Şimdi biz, yolumuzun sonunu bile bile Gördüğümüz ışığa yürür olduk günbegün. Şimdi biz, “bizlik” için “ben” denen şerden uzak Bir ufka gülümseyip yürüyoruz sabaha. Şimdi biz, “biz” denilen yorgun seherden uzak Ardımızdan düşleri sürüyoruz sabaha. 28.08.2009 Beylikdüzü |
kutluyorum usta kalem
.